Öpüştüğümüzde sanki belime kadar yükselen... soğuk bir suyun içindeymişiz gibi hissediyorum. | Open Subtitles | حين نتبادل قبلة، أشعر كأني غارق حتى خصري في ماء بارد متصاعد. |
Bebek bakıcılığı yapıyorum sanki ama para almıyorum. | Open Subtitles | أشعر كأني جليسة أطفال، بستثناء أني لم أحصل على المال |
Bu yüzden geldim ve konuşmaya çalıştım. Ağabeyinmişim gibi hissettim. Senin için bir yabancı sayılmam. | Open Subtitles | لهذا اشعر بالقرب في الحديث معكِ أشعر كأني أخوكِ |
Kendimi lise yıllarına dönmüş kitap okumanın zararlarını öğreniyormuşum gibi hissettim. | Open Subtitles | أشعر كأني عدت للمدرسة أتعلّم مخاطر القراءة |
Fakat gerçek bir insan gibi hissediyorum. | TED | وعلي الرغم من ذلك، أشعر كأني شخص حقيقي. |
Tam anlamıyla bohem bir hayata batmış gibiyim. | Open Subtitles | أشعر كأني سأغوص لركبتى في الطابع البوهيمي |
Yarın anahtarı geri vermem gerekiyormuş gibi geliyor. | Open Subtitles | و أشعر كأني من المفترض أن أعيد مفاتيحي غداً |
Kendimi zanlı gibi hissetmeye başlıyorum. | Open Subtitles | بدأت أشعر كأني مشتبه به هنا. |
sanki iki kimliğim var ve hangisi gerçek bilmiyorum. | Open Subtitles | أشعر كأني أملك شخصيتين ولا أعلم أيهما هي شخصيتي الحقيقية |
Bir rock yıldızıyla evli olmak gibi sanki. | Open Subtitles | أشعر كأني متزوجة من نجم روك ، أتفهمونني؟ |
Bir şeyler söylemem gerekiyormuş gibi sanki ama ne söyleyeceğimi bilmiyorum. | Open Subtitles | أشعر كأني يجب أن أقول شيئاً ما لكني لا أعلم ما يجب قوله |
İnsanları sürekli işten çıkarmaktan bıktım artık. sanki sürekli sevgilimden tekrar tekrar ayrılıyormuş gibi bir şey. | Open Subtitles | لقد اكتفيت من طرد الموظفين، كنت أشعر كأني انفصل عن الناس مراراً وتكراراً |
Seni tanımıyormuşum gibi hissettim. | Open Subtitles | أشعر كأني لا أعرفك إنتهاك مُقنّع |
İçerde bana onun hakkında anlattığım tüm hikayelerden sonra sanki onu zaten tanıyormuş gibi hissettim. | Open Subtitles | كل الحكايات التي أخبرتني بها عنه ... في سجن الأحداث، أشعر كأني أعرفه مسبقاً |
Yani bu hastane yatağında olunca, "As I Lay Dying"in başkarakteri gibi hissettim. | Open Subtitles | أقصد أني كنت على هذا السرير بالمستشفى أشعر كأني الشخصية الرئيسية "ل" عندما كنت أصارع الموت |
Neyse, sonuçta ölecekmişim gibi hissettim. | Open Subtitles | أشعر كأني أموت على أية حال |
O öldükten sonra kendimi ona bir baba gibi hissediyorum. | Open Subtitles | و الآن بعد أن رحل والده أشعر كأني في محل أبيه |
Ne kadar ilginç! Kendimi Queen Elizabeth II'nin güvertesinde hissediyorum. | Open Subtitles | ياللإثارة أشعر كأني على متن الكيوي الثانية |
Kendimi gümüş madalyalı kızakçı Barbara Niedernhuber gibi hissediyorum! | Open Subtitles | أشعر كأني الفائزة بالميدالية الفضية بالتزلج باربرا نيدرنهيوبر |
Yeni uyanmış gibi hissediyorum ama hâlâ rüya görüyor gibiyim. | Open Subtitles | أشعر أنني أستيقظتٌ للتو. ومع ذلك أشعر كأني أحلُم. |
Doğum günü çocuğuna hediye vermek adettendir ama doğduğu gün en büyük hediyeyi ben almış gibiyim. | Open Subtitles | أعلم أن المألوف لصبي عيد الميلاد أن يتلقى الهدايا لكني أشعر كأني حصلت على اعظم هدية باليوم الذي ولد فيه |
Burada 1000 dolar kadar var. Pezevenginmişim gibi geliyor. | Open Subtitles | كأنها تبدو 1000 دولار أشعر كأني قوادتك |
Kendimi tutsak gibi hissetmeye başladım. | Open Subtitles | حسناً, أشعر كأني رهينة |