Bu işe girdiğim ilk günden beri oğlum için bir risktim. | Open Subtitles | منذ أن انخرطت في هذا العمل وأنا أشكل تهديدًا على ابني |
İki nokta arasındaki en yakın mesafe düz bir çizgiden ibarettir. | Open Subtitles | المسافة الأقصر بين نقطتيّن هي خط مستقيم أنا أشكل ذلك الخط |
Gerçek bir tehdit olduğum için beni kandırmak mı istediler diyorsun? | Open Subtitles | أنت تقول أنهم أرادوا ضمي إليهم لأنني أشكل تهديداً جاداً لهم. |
Ve kafası hala biraz karışıktı, ama benimle birkaç dakikadan fazla konuşan birinin aslında bir terör tehdidi olmadığımı anlayacağını düşünüyorum. | TED | ومازال حائراً بعض الشيء ولكني أعتقد بأنه من يتحدث معي أكثر من بضع دقائق يدرك بأنني لا أشكل خطراً ارهابياً |
Mahkemedekine göre daha iyi bir bakış açısı var. | Open Subtitles | إنا أشكل هنا وجهة نظر أكثر عدلاً وموضوعية من وجهتى نظرى فى ساحة المحكمة |
Birçok sadık dinleyicilerimizin bildiği gibi her yıl Noel ruhunu aydınlatmasını umduğum bir hikâye yazarım. | Open Subtitles | مرحباً لقد عدنا أغلب مستمعي المخلصين يعلمون في كل عام أشكل مقطوعة آمل لها تنوير موسم الكريسماس |
- Çok uzun bir listenin ilk maddesi. - Bize engel olmamalı. | Open Subtitles | السبب الأول لقائمة طويلة جداً لا أريد أن أشكل عقبة |
O insanların ne dediği umurumda değil. bir fark yaratıyorum. | Open Subtitles | لا يهمني ماذا قالا عني فأنا أعلم أنني أشكل فرقاً هنا |
Bilgin olsun, şu anda kendi ekibimi kurmayı ve seni oluşturan atomları bir arada tutan moleküler bağları yok edip, gözyaşı dökmene neden olacak parçacık kaosunu azaltmayı düşünüyorum. | Open Subtitles | عند هذه النقطة يجب أن أبلغك بأني أنوي أن أشكل فريقي الخاص و أدمر الروابط الجزيئية التي تربط مادتكم ببعضها |
Burada ne kadar uzun süre kalırsan senin iyiliğin için o kadar büyük bir risk olurum. | Open Subtitles | وبمجرد أن أصبح هنا .. أشكل أكبر خطر على حياتكِ |
Gerçi, o büyüdüğünde bilmen gereken bir kaç şey olacak. | Open Subtitles | لن أشكل عائقاً لكِ بالرغم من ذلك , هناك بعض الأشياء التي تريدين أن تعرفيها عندما يكبر |
Şu dünyaya bir izimi bırakmaya o kadar yaklaşmıştım ki ama şimdi iz bırakacağım tek şey var. | Open Subtitles | بعد وصلت لهذا القرب من أن أشكل تأثير في العالم و الآن الشئ الوحيد الذي سأشكل تأثيراً عليه |
Bunu tehlikeye sokacağımı bilsem gider ve seni bir daha görmezdim. | Open Subtitles | إن فكرت يوماً من أنني أشكل خطراً على ذلك فشأذهب بعيداً ولن أراكِ مجدداً |
Göç zamanı, harika bir ağaç taklidi yapıyorum. | Open Subtitles | فحينما يحلّ موسم الهجرة، أشكل الأشجار على شاكلات رائعة. |
Seninle bir ekip olmak. | Open Subtitles | ،وذلك يعني شيئاً واحداً فحسب أن أشكل معك فريقاً |
Belki... belki de hastalığımı teşhis edip, ne kadar deli olduğumu gördüğünde, sana bir tehdit oluşturamayacağımı anladın. | Open Subtitles | ربما فور أن علمت بتشخيصي ورأيت كيف كنت مجنون حسبت أنني لا يمكن أن أشكل تهديداً مُحتمل |
Gerçekten bir fark yaratabilirim diye düşünmüştüm. | Open Subtitles | لقد ظننت حقاً أنه باستطاعتي أن أشكل فارقاً |
kötüleri halletmek için bir takım kurmak zorundaydım. | Open Subtitles | لقد أُجبرت ان أشكل فريق ليتعامل مع الأشياء السيئة |
- Ama onların aksine, ben artık bir tehlike değilim. | Open Subtitles | - لكن على خلافهم، أنا لم أعد أشكل تهديداً. |
"Ben bunu yapabilirim. Eğer beni görürlerse, neden kadınlar tuvaletinde bir tehdit olmadığımı ama erkekler tuvaletinde | TED | "إذا شاهدوني سيفهمون" "لماذا لا أشكل خطراً في حمامات النساء" "وأنني عرضة للتهديد في غرف حمامات الرجال" |
Ben tehlikeli değilim! | Open Subtitles | أنا لا أشكل تهديداً , أنا لا أشكل تهديداً |