"أشك أنه" - Translation from Arabic to Turkish

• şüpheliyim
• emin değilim
• sanmam
• şüpheleniyorum
• hiç sanmıyorum
• dair şüphelerim

Evet, ama çarpmanın etkisiyle, onun bunu fark ettiğinden şüpheliyim.
أجل،ولكن مع الإصطدام أشك أنه قد عرف قط ما صدمه

Haberi olursa tedavim için ısrar edecektir, parası varsa tabii, ki bunda şüpheliyim.
سيصر على التكفل بنفقات العلاج والتى أشك أنه يملكها

Kurtulabilirsek eğer geri dönebileceğimden emin değilim.
لو تمكنا من الخروج ، أشك أنه سيُسمح لي بالعودة الي هناك

Trenlerde kadın boğmayı adet edindiğini sanmam.
أشك أنه كوّن عادة خنق النساء في القطارات

Özür dilerim, bunu kimin yaptığını bilmiyorum ama çalışmadakilerden biri olduğundan şüpheleniyorum.
أنا آسف لا أعلم من قام بهذا ولكنى أشك أنه كان شخص ما فى الدراسه

Adli açıdan bulunabilecek bir şey kaldığını hiç sanmıyorum.
أشك أنه لايزال شئ ذو قيمة علي جسدها.

Almanya tam anlamıyla yenilgiye uğradan, bu planın işleme konabileceğine dair şüphelerim var.
أشك أنه سيتم تنفيذ الأوامر، قبل أن يقضى على القوات الألمانية.

Tabii eğer avukatsa, bundan da şüpheliyim. Adamın bir ofisi bile yok.
اذا كان محامياً ، والذي أشك أنه لا يملك مكتباً

Peacekeeper'ların kayda almaya değer bulacağı kadar bile uzun süreceğinden şüpheliyim.
أشك أنه سيطول كفايه حتى يكتبه البيس كيبرز فى سجلاتهم

Sanırım öyle, ama hatırlamak isteyebileceğinden şüpheliyim.
حسنا ، أعتقد ذلك لكننى أشك أنه سيكون راغبا فى أن يتذكر

Bizim bilimimizi anlamadan sana çok şey ifade edeceğinden şüpheliyim.
أشك أنه سيعني الكثير لك بدون فهم علومنا وهندستنا

Daha fazla yaşamama izin verileceğinden şüpheliyim... ve yine de gerçekten yaşamaya devam etmek istiyorum.
أشك أنه سيسمح لي بالعيش أكثر من ذلك ورغم ذلك أرغب كثيرا في الاستمرار في الحياة

Daha ileriye gitmemin uygun olacağından emin değilim.
أشك أنه مسموح لي بالتقدم أكثر من ذلك

Artık porno gösteren salonlar var mı, emin değilim.
rlm; أشك أنه ما زال لما كنا نسميه rlm;"بيوت الإثارة" وجود.

Yapısındaki hasarla, süzülebileceğinden bile emin değilim.
أشك أنه حتى سيطير بهذا الضرر

Bilseydi de sorun edeceğini hiç sanmam.
إذا كان لديه، وأنا أشك أنه سيكون قد اضطربت له.

Zavallı yüzbaşının buraya birini ziyarete geldiğini sanmam.
أعني، الملازم المسكين... أشك أنه كان هنا لزيارة أحد ما

- Çok mantıklı. - Kendi kuralını çiğnediğinden şüpheleniyorum.
-عقلاني جداً أشك أنه يكسر تعليماته أحياناً

Hayır. Daha ciddi olduğundan şüpheleniyorum.
لا, أنا أشك أنه أكثر خطورة

- Öyle olduğunu hiç sanmıyorum. - Evet.
أتعلم, لا أشك أنه كان كذلك - أجل -

Kapı hemen burada yanlışlıkla çarptığını hiç sanmıyorum.
الباب هنا أشك أنه فاتها

Kaburga kemiklerinde, kemirilme var. Bu izlerin, vücut çimentoya konulmadan önce gerçekleştiğine dair şüphelerim var.
هناك علامات قضم قرب الأضلاع أنا أشك أنه نشاط قارض

O zamanlar, yaşıyor olduğuna dair dair şüphelerim vardı.
أشك أنه بعد كل هذا الوقت أنه لايزال على قيد الحياة