"أشياءه" - Translation from Arabic to Turkish

    • eşyalarını
        
    • eşyaları
        
    • Eşyalarına
        
    • Siz şeyinizi
        
    Bu sabah dolaptan benim koyduğum eski eşyalarını yeniden çıkardı ıvır zıvır iğrenç şeyler. Open Subtitles كل أشياءه القديمة كل الأشياء الغير مرغوبة
    "Joseph bütün eşyalarını toplayıp, bu bahtiyar yerden kaçacak... Open Subtitles يوسف سيأخذ أشياءه ويفرّ من هذا المكان السعيد
    Sanırım Gustavo'nun eşyalarını sakladığı depoyu buldum. Open Subtitles أظنني عثرت على مبنى التخزين حيث كان غوستافو يحفظ أشياءه
    Merak ettik çünkü eşyaları ve elbiselerini ne yapacağımızı öğrenmek istedik. Open Subtitles أطرح عليك السؤال لأننا أردنا أن نعرف ماذا نفعل بأغراضه، ثيابه وباقي أشياءه
    Eşyalarına dokunduğumuzda nasıl tepki verdiğini biliyorsun. Open Subtitles تعلمين كيف يتعامل عندما يلمس أحد ما أشياءه
    Senin için zor olmalı onun eşyalarını tek başına toplamak. Open Subtitles لا بد أن هذا صعب أن تضطر لأن تحزم كل أشياءه لوحدك
    Sizin Bahriyeli geçen hafta eşyalarını toplayıp gitti. Open Subtitles المارين صاحبك لقد رحل, أخذ أشياءه في الأسبوع الماضي.
    Teşekkürler. Hardy, eşyalarını odasına götür. - Sonra hemen geri dön. Open Subtitles هاردي)، أخذ أشياءه إلى غرفته، ثم) .لدي لك بعض الأعمال الروتينية
    Bir hafta sonra, eşyalarını almak için eve geldi, annem onu görmek istemiyordu o yüzden sinemaya gitmiştik. Open Subtitles بعد إسبوع، أتى إلى البيت ليأخذ أشياءه ولم تشاء أمّي أن تراه، لذا ذهبنا إلى السينما. كان لدي هذه .
    eşyalarını buradan almasını nasıl söyleyeceğiz? Open Subtitles كيف سنطلب منه أن يأخذ أشياءه ؟
    Adamı görmüşler, sonra adamın bütün değerli eşyalarını fırlatmaya başlamışlar televizyon, Wii, PlayStation, Xbox, Game Boy, ne varsa. Open Subtitles ،لقد رأوه , بدأوا بأن يذكروا أشياءه الجميلة التلفاز الخاص به , والويّ الخاص به ,والبلاستيشن الخاص به والأكس بوكس الخاص به , والقيم بوي الخاص به
    Dan, eşyalarını aldığımı anlamadan onları geri koymak. Open Subtitles إعادتها إلى مكانها وألا ندع "دان" يعلم بأنني أخدت أشياءه.
    Oğlu eşyalarını almak için gelecekmiş. Open Subtitles ابنه سيحضر لأخذ أشياءه
    - eşyalarını atıyor musun? Open Subtitles ـ أتُلقين أشياءه بعيداً ؟
    Kimsenin onun eşyalarını karıştırmasını istemiyor. Open Subtitles لا تريد لأحدٍ أن يحرك أشياءه
    eşyalarını biz toplamayacaksak başka kim toplayacak? Open Subtitles إن لم نجمع أشياءه من سيفعل؟
    Tüm kişisel eşyaları bu kutuya mı sığdı? Open Subtitles كل أشياءه الشخصية مدخلة بصندوق واحد ؟
    Biraz kusmuş. İşte eşyaları burada. Open Subtitles كان يشعر بالمرض، هاهي أشياءه
    Eşyalarına dokunulmasını sevmez, biliyorsun. Open Subtitles أنت تعلم أنه لا يحبك أن تلمس أشياءه
    Eşyalarına bakmak doğru değilmiş gibi geliyor. Open Subtitles لا أشعر بأن الخوض في أشياءه أمر جيد
    Siz şeyinizi yapınca, onun da... Open Subtitles لقد بدأ سوبرمان بفعل أشياءه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more