"أشياء أكثر" - Translation from Arabic to Turkish

    • başka şeyler
        
    • daha fazla şey
        
    • daha fazlasını
        
    • daha fazlası
        
    • çok şey
        
    Ve zaman akıp giderken, başka şeyler hakkında daha fazla öğrendim, sanırım sonuçlar kadar biraz daha iyi işe yarayacaktı. TED وبينما يمر الوقت، تعلمت أشياء أكثر عن أشياء أخرى، أعتقد أن الأمور تحسنّت أكثر بقليل، كما هو حال النتائج.
    Hayatından başka şeyler de tehlikede. Open Subtitles وهناك أشياء أكثر من حياتها مهددة بالضياع
    Bunca yıl sonra nasıl olur da benden çok daha fazla şey biliyorsun? Open Subtitles بعد كل هذه السنين ما زلتي تعرفين أشياء أكثر مما أعرف
    Ayrıca tarih sınıfına gideceğim çünkü ne kadar çok beklersem öğrenecek daha fazla şey olacak. Open Subtitles سوف آخذ مقرراً في التاريخ وإذا لم أفعل فسوف اضطر لدراسة أشياء أكثر
    Payımdan daha fazlasını görmek zorunda kaldım: şiddeti ve toplumun karanlık arka sokaklarını gördüm ve bu benim görüşlerimi aydınlattı. TED لقد رأيت أشياء أكثر مما ينبغي من العنف والجانب المظلم من المجتمع، وهذا أثر على آرائي.
    Şimdi, buradaki anafikir ise daha fazla veri bizim sadece daha fazla görmemizi değil, baktığımız şeyin daha fazlasını görmemizi sağlar. TED المقصود بهذا هو أن كثرة البيانات لا تسمح لنا فقط برؤية أشياء أكثر عن ما نراه.
    Size anlatmaya çalıştıklarımdan çok daha fazlası var. Open Subtitles هناك أشياء أكثر من هذا بكثير كنتُ أريد أن أقولها لك
    Sanki kendime daha çok güveniyorum, daha çok şey biliyorum. Open Subtitles مثل أنني أشعر بثقة أكثر و أنني أعرف أشياء أكثر
    Kardeşlerinden bir şey saklıyorsa belki başka şeyler de saklıyordur. Open Subtitles إذا أخفيت شيئاً واحداً عن إخوتك فأنك ربما تخفي أشياء أكثر
    Dinle, evlat.. dünyada çalışmaktan başka şeyler de var. Open Subtitles كما تعرف, حياتك تتطلب أشياء أكثر من العمل.
    Keşke babam bundan başka şeyler de almış olsaydı. Open Subtitles أتمنى لو أن أبي حزم أشياء أكثر بقليل من هذه فقط
    Ailemiz için, sana toprak bir zeminden daha fazla şey verebilmek için. Open Subtitles , لعائلتنا , لأعطائك ِ أشياء أكثر من أرضية قذرة
    Menüde de sıcak ve ekşi çorbadan çok daha fazla şey var. Open Subtitles وهناك بالتأكيد أشياء أكثر على القائمة من حساء ساخن وحامض.
    Gördüğümüz şey, gerçekten, toplum yanlısı olan takımlar, parayı bireysel harcayanlara göre daha fazla şey sattılar. TED ما نراه هو ، في الواقع ، الفرق المهتمة بالمجتمع تبيع أشياء أكثر من الفرق التي تحتفظ بالمال لنفسها ومن بين طرق التفكير في هذا
    Sanırım ben ondan daha fazlasını yaptığım için biraz kıskanç. Open Subtitles أعتقد أنه غيور لأني أنجزت أشياء أكثر منه
    Lois, bence Clark sandığından çok daha fazlasını sunabilir. Open Subtitles لويس أعتقد أن كلارك قادر على تقديم أشياء أكثر مما تتصورين
    Ve o ruh, sıradan bir boya kutusuna duvarlardan daha fazlasını yıkma gücü verdi. Open Subtitles و بطريقة ما هذه الروح أعطت للرذاذ الطلاء القدرة لهدم أشياء أكثر من الجدران
    Belki de onda düşündüğünden daha fazlası vardır. Open Subtitles لا ، ربما لديها أشياء أكثر من التي فكرت أنت فيها
    Bu salak şeyden çok daha fazlası gerekecek. Open Subtitles أنا سوف أفعل أشياء أكثر من هاذا الشيء الغبي
    Ya fark ettiğinden daha fazlası değişmişse? Open Subtitles ماذا لو تغيرت أشياء أكثر مما تدركين؟
    - Benden çok şey beklese de bana inancı yok. Open Subtitles إنها تريد أشياء أكثر منى و لكنها لا تثق بى
    Eğlenceli ve çekici olan daha çok şey var. TED هناك أشياء أكثر يمكننا القيام بها ذات متعة وتعلق أكبر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more