Bence o dönene kadar, onun eşyalarını senin koruman doğru. | Open Subtitles | أظن أنه من الصواب أن تحافظ على أشيائها. حتى تعود. |
Sekreterini kovmuştu ve bütün eşyalarını camdan atmıştı, anahtarlarını bile. | Open Subtitles | طرد سكرتيرة ورمى أشيائها من النافذة ومن ضمن الأشياء مفتاحها |
Arkadaşı eşyalarını toplarken, bir süre yatağında oturup sohbet ettik. | Open Subtitles | جلسنا على السرير وتجاذب اطراف الحديث بينما صديقتها كانت جمع أشيائها. |
Soyguna da benzemiyor. Değerli eşyaları ve çantası hala burada. | Open Subtitles | ولا تبدو أنها حالة سرقة أشيائها الثمينة ومحفظتها لا تزال هنا |
eşyalarına dokunulmasından hiç ama hiç hoşlanmıyor. | Open Subtitles | فهى لا تحب أن يلمس الآخرين أشيائها |
Kraliçe, eşyalarının bu gece mavi odaya taşınmasını istiyor. | Open Subtitles | الملكة تريد نقل كل أشيائها إلى غرفة الولاية الزرقاء. |
Elinde kutu yokken nasıl oluyorda Fionanın eşyalarını paketliyordu? | Open Subtitles | كيف كان يرتب أشيائها فى حين أنه لايملك أى صناديق؟ |
Peki kutulara koymadıysa Fioananın eşyalarını nereye koydu? | Open Subtitles | لكن أين وضع أشيائها إذا لم يكن يمتلك صناديق؟ |
Ve bu boktan şey dışında, bütün eşyalarını kaybetti. | Open Subtitles | وجميع أشيائها إختفت ما عدا هذه القطعة الحقيرة |
Bu yüzden eşyalarını topladı, anahtarları bıraktı ve o çeki almaya gitti. | Open Subtitles | لذا حزمت أشيائها تركت المفاتيح وذهبت لتستلم الشيك |
Sonra eşyalarını almak için tiyatroya geri döndük. | Open Subtitles | وبعدها توجّب علي أن أعود بها الى المسرح لتأخذ أشيائها |
Onları çok severdi. Bütün eşyalarını böyle severdi. | Open Subtitles | . لقد أحبتهم كانت تحب كل أشيائها |
Gitti. Bütüm eşyalarını toplayıp, çekip gitti. | Open Subtitles | لقد رحلت ، لقد قامت بحزم أشيائها و ذهبت |
Danny'nin eşyalarını almamı istedi de. | Open Subtitles | طلبت مني أن آتي لأخذ بعض أشيائها |
Kadının eşyalarını karıştırmamı mı istiyorsun? | Open Subtitles | هل تريد منى البحث فى أشيائها الخاصة ؟ |
Cdlerini, eşyalarını, oyuncaklarını da yarın getireceğim. | Open Subtitles | و سأحضر اقراصها المضغوطه و بقية أشيائها غداً... |
Ve bir gün gelip eşyalarını geri isteyeceğini. | Open Subtitles | وبأنهاّ تريد إستعادة أشيائها ذات يوم |
Kızlar ve ben eşyaları arasında tehdit mektubunu bulduk. | Open Subtitles | وجدت أنا و الفتيات ورقة تهديد في أشيائها |
Hırsızları yakalamış tüm eşyaları geri almışlar. | Open Subtitles | لقد قبضوا على السارقين واستعادوا كل أشيائها |
Cemiyet evine gidip odasına girmeli ve eşyalarına bakmalıyım. | Open Subtitles | -يجب أن أذهب إلى منزل المجتمع وأدخل غرفتها وأبحث في أشيائها وسأجد جواباً هناك |
Grace, Molly'nin birileri tarafından izlendiğini, eşyalarının çalındığını düşündüğünü söylemiş. | Open Subtitles | غريس, قالت بأن مولي تعتقد بأن هناك من يـُـراقبها ويسرق أشيائها الخاصة |
Her şeyini topladı, hatta biraz senin eşyanı ve gitti. | Open Subtitles | حزمت كل أشيائها وبعض من أشيائك ورحلت |