| Onun gibi adamlar değerli eşyalarını gizli tutarlar. | Open Subtitles | رجال مثله يحفظون أشيائهم الثمينة قريبا عليهم |
| Pekala, herkes eşyalarını bu büyük kutuya koysun ve lideri takip etme oyunu için Bayan Dorsett'in arkasında sıraya dizilsin. | Open Subtitles | حسناً, فليضع الجميع أشيائهم فى الصندوق الكبير. ثُم قِفوا صفّاً وراء الآنسة (دورسيت) لنلعب لعبة "إتبع القائد". |
| Onları öldüreyim, sen eşyalarını yürüt. | Open Subtitles | أنا أقتلهم وأنت تجد أشيائهم |
| İnsanlar ve eşyaları yıldızgeçidinden gidebilecekler, Kadimlerin yeni SNM'si sağolsun. | Open Subtitles | أما الأفراد و أشيائهم الخفيفة فسيعودون عبر بوابة النجوم.. و الشكر ل |
| eşyaları hala burada yani eve gitmiş olamazlar. | Open Subtitles | أشيائهم لازالت هنا بالتأكيد إنهم لم يعودوا للمنزل |
| Yeni sahibi tavan arasında bıraktıkları eşyaları bana verdi. | Open Subtitles | المالك الجديد , أعطاني أشيائهم من الغُرفة العلوية . |
| Anita ve Carlos, az önce eşyalarını almaya oraya gittiler. | Open Subtitles | أنيتا) و(كارلوس) عادوا للتو) إلى هناك لأخذ أشيائهم |
| - Göstericiler şu anda eşyalarını topluyorlar. | Open Subtitles | -العرض يعبئ أشيائهم الان |
| - Onların eşyaları. - Ne aramışlar? - Doğrulama. | Open Subtitles | أشيائهم - بحثوا عن ماذا ؟ |
Arabic 
English 
French 
Spanish 
German 
Portuguese 
Turkish 