"أصابعها" - Translation from Arabic to Turkish

    • parmaklarını
        
    • parmakları
        
    • Parmaklarıyla
        
    • parmağını
        
    • parmaklarının
        
    • Parmak
        
    • parmağı
        
    • Parmaklarında
        
    • parmaklarından
        
    • parmaklarına
        
    Bu aralar evde bir kaplumbağa yaşıyor ve ayak parmaklarını çok seviyor. Open Subtitles هناك سلحفاة تعيش هنا مؤخرا ً وهي تحب المشي على أطراف أصابعها
    parmaklarını ve boğazını kesen ya da göğsüne bunu kazıyan timsahlar değildi. Open Subtitles التماسيح لم تقطع أصابعها و تشق عنقها او تحفر هذا في صدرها
    parmakları, göz açıp kapayıncaya değin üç düğüm atabilecek kadar çevikti. Open Subtitles كانت أصابعها دقيقه بما فيه الكفاية لربط ثلاثة عقدة في رمش
    En önemli aracı olan parmakları için şükredip dua ederken kendini hazırlıyor. TED تجهز نفسها بالصلاة مشيدة بأداتها الأكثر أهمية، أصابعها.
    Sonra yüzüne su çarpar ve Parmaklarıyla yanaklarına hafifçe vurur. Open Subtitles و تقوم برشه على وجهها و تربت خديها بأطراف أصابعها
    Yoksa iki kez iğne batırmak yerine direkt parmağını bükerdim. Open Subtitles و إلا كنت بدأت بثني أصابعها بدلاً من طعنها مرتين
    Bunu da, parmaklarının arasına sıkışmış olarak bulduğumuz 1000 frank parçasından biliyoruz. Open Subtitles نحن نعرف هذا، ليس فقط بسبب قعطة من فئة ألف فرنك الذي وجدنا ممسكه فيه بين أصابعها الميت
    -- Parmak kemiklerinin uçlarındaki izler -- katilin Cleo'nun Parmak izlerini ortadan kaldırmak için bıçağı kullanmış olmasından kaynaklanıyor. Open Subtitles على عظام أصابع يدها كان سببه القاتل مستخدماً السكينة لإزالة الضمادات من على أصابعها
    Tıpkı Jenny gibi sol elinin iki parmağı arasında bir doğum lekesi var. Open Subtitles لديها وحمة بيدها بين أصابعها تماماً مثل (جين)
    Neden karısının parmaklarını broşuyla yere iğnelemek zorunda kaldı emin değilim ama.. Bana biraz aşırı geldi. TED أنا لست متأكدا لماذا كان عليه أن يثبت أصابعها الى الأرض بدبوسها المزخرف، هذا يبدو قاسياً بالنسبة لي.
    Şimdi o herif, onun narin, beyaz boynunu öpüyor parmaklarını sırtından aşağı süzüyor. Open Subtitles بينما تمرر هي أصابعها على ظهره و سرعان ما لن تجد
    Başta benim tabutumda uyuyordu... küçük parmaklarını saçlarıma dolayarak... ta ki bir gün kendi tabutunu isteyene kadar. Open Subtitles في البداية كانت تنام في تابوتي كانت تحيط أصابعها الصغيرة حول شعري وتمر الايام وتطلب تابوت خاص بها
    Başta benim tabutumda uyuyordu... küçük parmaklarını saçlarıma dolayarak... ta ki bir gün kendi tabutunu isteyene kadar. Open Subtitles في البداية كانت تنام في تابوتي كانت تحيط أصابعها الصغيرة حول شعري وتمر الايام وتطلب تابوت خاص بها
    Her şeyini kaybetti. Sen de parmaklarını kırıyorsun. Open Subtitles فقدت كل شئ، و الآن تكسر أصابعها زدت انحدار اً
    Dünyanın her yerine uzanan parmakları olan dev bir el gibi. Open Subtitles إنها مثل يد عملاقة تلتف أصابعها حول العالم
    Bütün gün o inekleri sağıyor, parmakları aşağı ve yukarı gidip geliyor, aşağı ve yukarı, aşağı ve yukarı. Open Subtitles ..إنها تحلب تلك الأبقار طوال اليوم مستخدمة أصابعها نزولا وصعودا ونزولا وصعودا ، ونزولا وصعودا
    Bütün parmakları radyasyon yüzünden kullanılamaz hale geldi. Open Subtitles نسيج تقريبا جميع أصابعها دمرتها الإشعاع تماما
    Öyle olsaydı, parmakları kan olurdu. Open Subtitles لا، لم تفعل ذلك وإلا أصبحت أصابعها مغطاة بالدماء
    O pamuk gibi Parmaklarıyla dokunduğu her yer ooov'luyor. Open Subtitles كل عضلة لمستها كانت تئزّ، تحت أصابعها الناعمة الحريرية
    Bonnie parmağını emiyor. Onu vazgeçiremiyorum. Open Subtitles إن بوني تضع أصابعها في فمها ولا أستطيع جعلها تتوقف عن هذا
    Ve uzun parmaklarının yardımıyla hızlı büyük avların hareketleri bloke ediyor. Open Subtitles تساعدها أصابعها الطويلة على اعتلاء فريستها الكبيرة سريعة الحركة
    Neden Parmak izlerini kesip aldı, giysi ve takılarını neden çıkardı? Open Subtitles لماذا قام بتجريف أطراف أصابعها و إزالة ملابسها و مجوهراتها؟ ....
    Tıpkı Jenny gibi sol elinin iki parmağı arasında bir doğum lekesi var. Open Subtitles لديها وحمة بيدها بين أصابعها تماماً مثل (جين)
    Düğün ya da nişan yüzüğü taktığına dair Parmaklarında iz bulamadım. Open Subtitles لم أجد أي خطوط على أصابعها للإشارة أنها كانت ترتدي المشاركة أو خواتم الزفاف.
    Aurora'ya güçlü irade armağanını veren İtidal Perisi, sanki parmaklarından elektrik cıvataları atıyormuş gibi koreograflanmıştır. TED بينما تمنح جنية الاعتدال هبة الإرادة القوية لأورورا، وقد صورت وكأنها تطلق شرارة من أصابعها.
    Ben konuşmaya başladığımda parmaklarına inme inmiş gibi kalıyor. Open Subtitles عندما تتحدثون تبدأ بالكتابة وعندما أتحدث, تتوقف أصابعها, وكأنها مشلولة أو ماشابه.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more