"أصابني" - Translation from Arabic to Turkish

    • başıma
        
    • Başım
        
    • hasta
        
    • geldi
        
    • vuran
        
    • başımı
        
    • çarptı
        
    • oldum
        
    başıma kötü bir şey gelirse umarım benim de yanımda olursun. Open Subtitles إذا أصابني أي مكروه ما، آمل أن تكوني إلى جواري كذلك
    başıma kötü bir şey gelirse buraya gelmesini istemeyeceğin iki kişiye. Open Subtitles ‫شخصان لا تريد أن يأتيا إلى هنا ‫إذا أصابني أي مكروه
    Başım dönüyor, kalbim hızla atıyor, nefes alamıyorum. TED أصابني الدوار، وتسارعت نبضات قلبي، ولم أستطع التقاط أنفاسي.
    Hastalık izni alacağım, Bu insanlar beni hasta ediyor. Open Subtitles إضطررت للاستئذان بداعي المرض، أصابني أولئك الناس بالمرض.
    başıma bir şey geldi. Bu iğneyi birkaç saatte bir vurulmak zorundayım aksi halde ölürüm. Open Subtitles أصابني مرض و عليّ أنْ آخذ هذه الحقنة كلّ بضع ساعات و إلّا سأموت
    FBI'a, beni başımdan vuran bir heriften daha çok güvenirim. Open Subtitles أعتقد انني اثق بمكتب التحقيقات أكثر من مجرد فتى أصابني في رأسي
    Sonunda yaptı yapacağını. O sesiyle başımı ağrıttı? Open Subtitles حسنٌ, لقد فعلها لقد أصابني وأخيراً بصُداع بصوته
    Ta ki, kaderin cilvesine bakın, Tanrı'nın kendi mavi ateşi gökten düşüp beni çarptı! Open Subtitles من سخرية القدر، حينما أصابني سهم الرب الأزرق الناري من السماء!
    Bana bak.Bak ne biçim bir insan oldum. Open Subtitles انظر إلى ما أصابني اعتقدت أنني سأشعر بمتعة عندما أكون بلطجي
    başıma ağrı girene kadar bunu düşündüm. Aklıma hiçbir şey gelmemişti. TED وفكرت فيه حتى أصابني الصداع. ولم أستطع تأليف شيء.
    Eğer her gün onu aramazsam, başıma bir şey geldiğini düşünüyor. Evet, biraz alayım. Open Subtitles إذا لم أتصل بها كل يوم تعتقد أن شيئاً أصابني
    başıma ne gelirse gelsin, oğlumla konuşup ona yol göstermenin bir yolunu bulmalıyım, mezardan bile olsa. Open Subtitles مهما أصابني من مكروه، عليّ أن أجد وسيلة لأخاطبه وأرشد ابني، حتى ولو من القبر
    Tanrıya şükür. Parıltı yüzünden Başım ağrıyordu. Open Subtitles أوه, شكراً للرب, لقد أصابني مثل الصداع من ذلك الوهج
    Dondurmamı çok hızlı yediğim için biraz Başım ağrıyor. Open Subtitles أصابني وجع في رأسي بسبب تناول المثلجات بسرعة
    Işınlanma yüzünden. Kafanı karıştırır. Beni günlerce hasta etmişti. Open Subtitles لابد أن موجات البث تشوش على . عقلك، لقد أصابني هذا لعدة أيام
    Her okul ziyaretinden sonra hasta oluyorum. Hepsinin burnu akıyor. Open Subtitles كلما ذهبت إلى المدرسة أصابني المرض، جميعهم مزكومين
    Sonra uykum geldi, yani birazcık, tamam? Open Subtitles وبعدها أصابني النعاس، لذا فقط إهدأي لبعض الوقت، حسنا؟
    Yüzün tam dizime geldi, Bunun kötü bir fikir olduğunu söylemiştim. Open Subtitles وجهك أصابني مباشرةً في ركبتي أخبرتك أن هذه فكرة سيئة
    "Onunla olmandansa eşcinsel ol ve beni vuran haydutla yat. Open Subtitles أحبذ رؤيتك تصبح شاذاً وترافق الوغد الذي أصابني بدلاً من الخروج معها
    Çocuğun çığlıkları başımı ağrıttı. Aspirin alacağım. Open Subtitles صراخ الفتى أصابني بصداع يجب أن آخذ مسكناً
    Şarap biraz çarptı galiba. Open Subtitles أعتقد أنّ ذلك النبيذ قد أصابني بالصداع
    İkinci seferinde mono oldum. Open Subtitles ثاني مرة, أصابني إلتهاب كريات الدم البيضاء

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more