Halkımız için yersiz biri oldun ve şimdi de bana. | Open Subtitles | لقد أصبحتِ غير ذي صلة لشعبنا ، والآن لي أنا |
Artık sen de bakan eşi oldun. | Open Subtitles | إذاً أصبحتِ زوجة وزيرٍ في مجلس الوزراء أخيراً |
Sonra bileğini kesip kanını sana içirdi... sen de vampir oldun... ve o geceden beri de öylesin. | Open Subtitles | ثم قطع هو معصمه وأشربك منه ومن وقتها أصبحتِ مصاصة دماء وأصبحتِ تعيشين معنا حياة الليل |
Ama sen, sen biraz kilo almışsın. Balık etinde olmuşsun, keklik gibi! | Open Subtitles | لكنك إزددتِ وزناً، أصبحتِ سمينة بعض الشيء |
Büyüdükçe kendine hâkim olamamaya başladın. | Open Subtitles | إنّكِ أصبحتِ قليلة إنضباط النفس كلما تتقدمين في العمر. |
Ama şimdi ne kadar harika bir kadına dönüştüğünü görüyorum ve ne kadar doğru birşey yapmışım diyorum. | Open Subtitles | ثمّأرى.. كم أصبحتِ امرأة رائعة وأعرف أنني فعلت شيئاً صحيحاً |
Sonra bileğini kesip kanını sana içirdi... sen de vampir oldun... ve o geceden beri de öylesin. | Open Subtitles | ثم قطع هو معصمه وأشربك منه ومن وقتها أصبحتِ مصاصة دماء وأصبحتِ تعيشين معنا حياة الليل |
Ne zaman iş yeri ahlakının koruyucusu oldun? | Open Subtitles | منذ متى و أصبحتِ حامية الاخلاق في مكان العمل؟ |
Görülüyor ki, oldukça ünlü birisi oldun. | Open Subtitles | على ما يبدو ، أنتِ أصبحتِ مشهورة تماما ً |
Annen beş yıl önce durdu, ve sen yerine geçen biri oldun. | Open Subtitles | , أمكِ توقفت لمدة 5 سنوات و أنتِ أصبحتِ شخصاً هاماً |
Onunla çıkmaya başladığından beri çok daha iyi biri oldun. | Open Subtitles | أصبحتِ ألطفُ بكثيرُ منُذ أن بدأتِ بمواعدته. |
Bu tip insanları bir kenara atmak için polis oldun. | Open Subtitles | أصبحتِ مارشال لتضعي أشخاص مثل هذا الرجل بعيدًا |
Baş aktris oldun neden üzgünsün? | Open Subtitles | أصبحتِ الممثلة الرئيسية، فما خطب مزاجكِ إذن؟ |
Benim mentörlüğümde, amigo oldun harika bir erkek arkadaş edindin, ve balo komitesine seçildin. | Open Subtitles | تحت وصايتي, أصبحتِ مشجعة, حصلت على خليل مذهل, وتم إختيارك لعضوية حفل التخرج |
Hayal kırıklığına uğramada uzman oldun. | Open Subtitles | كنتُ لأقول إنكِ أصبحتِ خبيرةً بخيبة الأمل |
Ama sen, sen biraz kilo almışsın. Balık etinde olmuşsun, keklik gibi! | Open Subtitles | لكنك إزددتِ وزناً، أصبحتِ سمينة بعض الشيء |
Kilo almışsın, Minnie ve daha sarışın olmuşsun. Senden ne haber? | Open Subtitles | لقد أصبحتِ اكثر سمنة يا ميني وشعرك ازدادت شقرته |
Şimdi Billie ve Christy için endişelenmeye başladın yani. | Open Subtitles | أوه ، إذاً الآن أصبحتِ قلقة من بيلي وكريستي |
Bu şekilde intikamcı, kızgın birine dönüştüğünü söyleyebilecektim. | Open Subtitles | حتى يمكنني أن أقول أنك أصبحتِ منتقمة، وساخطة، |
Gerçeği unutacak kadar insan mı oldunuz? | Open Subtitles | هل أصبحتِ بشرية جدا لدرجة نسيانك الحقيقة ؟ |
Sen de güldüğümüz biri haline dönüştün. - Merhaba. | Open Subtitles | وأنتِ أصبحتِ الشيء الذي ضحكنا عليه. مرحبا. |
Neden aniden herkesin en iyi arkadaşı haline geldin? | Open Subtitles | لماذا أصبحتِ الصديقة الحميمة للجميع بشكل مفاجئ ؟ |
Büyüyor olduğun gerçeğine alışmam gerekiyor. | Open Subtitles | لا بد لي أن أعتاد فكرة أنك أصبحتِ بالغة الآن |
Şuan sen büyük büyük, ekstra ekstra, iki kat pislik oluyorsun! | Open Subtitles | لقد أصبحتِ الآن أكبر حمقاء و غبية جداً جداً جداً |