| Babanın yakın arkadaşları ile dolu bir kulübe. Sanki bütün bunları duymasını istiyorsun. | Open Subtitles | نادي حيث أصحابه هم رجال والدك يبدو كأنك تريدين منه أن يسمع عنك |
| Eski vokalistleri beynini bir silahla patlattığında, grup arkadaşları kafatasından kolyeler yaptılar kendilerine. | Open Subtitles | المغني الرئيسي للفرقة فجر له العقول خارج مع بندقية، ثم قدم أصحابه القلائد مع قطعة من جمجمته. |
| İş arkadaşları artık uğramıyor bile, numara yaptığını düşünüyorlar. | Open Subtitles | أصحابه من العمل لم يعودون يأتون بعد الآن يعتقدونه يدّعي المرض |
| Bazen, akşam üstü Çöl Fırtınası'nda*, arkadaşlarını radyo parazitinde dans ederken izliyor. | Open Subtitles | وأحيانًا، في المساء يتسنى له رؤية أصحابه من عاصف صحراوية يرقصون على السكون |
| Eddie'yi ve arkadaşlarını rahatsız etmeyin. | Open Subtitles | فلتتركوا إيدي لبعض الوقت مع أصحابه |
| Acaba kurtuluş Krod ve arkadaşları mıydı? | Open Subtitles | هل كان كرود و أصحابه استجابة القدر لصلوات شعبه المظلوم |
| Poker arkadaşları nerede olduğunu bilir mi acaba? | Open Subtitles | حسناً، أتظن أن شخصاً آخر من أصحابه في لعب الورق قد يعرفون أين مكانه حالياً؟ |
| Bu nedir? Büyük dilim ve ufak arkadaşları mı? | Open Subtitles | ما هذا ،الشريحة العملاقة و أصحابه الصغار؟ |
| Swartz'ın ailesi ve arkadaşları, korkunç iddianameyi beklerken aylar geçer. | Open Subtitles | مرّت شهور و أهل شوارتز و أصحابه منتظرين إدانة تلوح |
| arkadaşları onu köpekmiş gibi hendeğe atmışlardı. | Open Subtitles | .تركه أصحابه كالكلب |