arkadaşlarımızı, bu hayvanı koruyarak kendi kariyerlerini zedelediklerine dair uyaralım. | Open Subtitles | دعنا إذن نحذر أصدقاءنا بأنهم يعرضون مهنهم للخطر بالدفاع عن حيوان |
- Bütün günü arkadaşlarımızı gömerek geçirdik. - Korkunçtu. | Open Subtitles | كنا ندفن أصدقاءنا طوال اليوم إنه مرعب مرعب |
Liman, arkadaşlarımız ailemiz ve asla geri dönmemeliyiz. | Open Subtitles | البحرية، أصدقاءنا عائلتك ونحن لايمكننا أن نعود أبداً |
Hristiyanlarla büyüdük biz. arkadaşlarımız onlar. | Open Subtitles | لقد ترعرعنا مع المسيحيين لقد كانوا أصدقاءنا. |
Neden dostlarımızı bu kadar kusursuz görürüz de iş kendimize gelince çok zorlansak bile kendimizi açık bir şekilde göremeyiz? | Open Subtitles | و لماذا نرى أصدقاءنا جيداً لكن لا نرى أنفسنا؟ مهما بحثنا أنرى أنفسنا جيداً؟ |
Gerçek olsa da olmasa da dostlarımız bu parayı almaya gelecek. | Open Subtitles | لكن لا علاقة لهذا بالموضوع, حقيقية أم لا أصدقاءنا سيعودون لأجله |
Ama şimdilik hepimiz arkadaşlarımıza hoşça kal demek zorunda kalacağız. | Open Subtitles | لكنه يتوجب علينا كلنا أن نودع أصدقاءنا في الوقت الراهن |
Sadece burayı Şilili dostlarımızın kazdığını çıkarabiliriz. | Open Subtitles | فقط أصدقاءنا من شيلى هم من يستطيعوا تدبيره |
Nerede yaşadığımız konusunda kararlar alıyoruz, kiminle evleneceğimizi ve kimlerin arkadaşımız olacağını inançlarımız doğrultusunda kararlaştırıyoruz. | TED | ونتخذ قرارات حول أماكن عيشنا ، ومن نتزوج ،وحتى من سيكونون أصدقاءنا ، اعتماداً على ما نؤمن به مسبقا. |
Artık, arkadaşlarımızı bile seçme hakkına sahip olabileceğimizden emin değilim. | Open Subtitles | ولستُ حتى متأكداً ما إذا كنّا نختار أصدقاءنا |
Çünkü ormandaki arkadaşlarımızı senin ve onun kafasına nişan almış durumda. | Open Subtitles | لأنّ أصدقاءنا بالغابة الآن ممسكين بسلاح مصوّب لرأسك ورأسه |
Çünkü ormandaki arkadaşlarımızı senin ve onun kafasına nişan almış durumda. | Open Subtitles | لأنّ أصدقاءنا بالغابة الآن ممسكين بسلاح مصوّب لرأسك ورأسه |
Boşa harcadığımız her dakika arkadaşlarımız tehlikeye giriyor. | Open Subtitles | كل دقيقة نضيعها في المناصب أصدقاءنا يواجهون خطر محدق |
Böylece arkadaşlarımız da bu demirden canavarın banknot bastığını sanacaklar. | Open Subtitles | وكلّ ما سيسمعه أصدقاءنا هُو هذه الآلة المعدنية تُخرج عملات ورقية. |
Sade bir törenle. Yalnızca yakın arkadaşlarımız olsun. | Open Subtitles | زفاف بسيط يضم أصدقاءنا المقربين |
Bir gün olur, İnsanların cesareti yiter dostlarımızı yüzüstü bırakır ve tüm kardeşlik bağlarımızı kırarız. | Open Subtitles | سيأتي اليوم الذي تنهزم فيه شجاعة الرجال عندما نهجر أصدقاءنا و نحطم كل روابط الصحبة |
Lowyack'daki dostlarımızı aradık. | Open Subtitles | كلمنا أصدقاءنا بالشركه فراجعوا يهاز التعقب |
Ama tehdidini gerçekleştirirsen dostlarımız fark eder. | Open Subtitles | ماعدا تهديدك بالإعدام من الممكن أن يُحذر أصدقاءنا هناك |
Biz de arkadaşlarımıza soruyoruz acentaya ne dediler diye. | Open Subtitles | لذا فنحن نسأل أصدقاءنا عما يمكن أن يكونوا قد قالوه للوكالة. |
Maskeli kanunsuz dostlarımızın olayı anlamaması çok üzücü. | Open Subtitles | مؤسف جدًّا أن أصدقاءنا المقتصّين لم يصلهم البيان. |
"Anonymous" bizim arkadaşımız değil. | Open Subtitles | أنانيموس ليسوا أصدقاءنا |
Bir gün, büyüdüğünüzde dost olduğumuz insanları ve maceralarımızı öğreneceksiniz. | Open Subtitles | عندما تكبرون سوف تعلمون عن أصدقاءنا والأخطار التى واجهناها |
Onları dostumuz olmaya zorlayamayız. | Open Subtitles | إننا لا نستطيع أن نهدد هؤلاء القوم كي يكونوا أصدقاءنا |
Bakın, başımız belada. Eğer dostumuzsanız, yardım edersiniz. | Open Subtitles | أنصت إليّ، نحن نواجه مشكلة إذا كنتم أصدقاءنا فستساعدوننا |