"أصدّقه" - Translation from Arabic to Turkish

• inanıyorum
• inanmıyorum
• inanmadım
• inandım
• inanamadım
• inanmamıştım

Evli olmadığını söylüyor. Bir değeri var mı bilmem ama ona inanıyorum.
إنه يقول بأنه غير متزوج ، وبرغم أن رأيي غير مهم ، ولكني أصدّقه

- Tony. - Ona inanıyorum. Ve sadece Benjy de değil.
إنني أصدّقه ولا يتعلق الأمر بـ(بانجي) فقط

Ama Kirby'i öldürmediğini söylüyor ve ona inanıyorum.
لكنه يقول بأنه لم يقتل (كيربي)، وأنا أصدّقه

O alet evde olduğunu gösteriyor olabilir ama ben buna inanmıyorum, dostum.
ذلك الجهاز يقول أنّك كنت بالمنزل، لكنّي لا أصدّقه يا صاح.

Ben buna inanmıyorum. Hiç inanmıyorum hem de.
لا أصدّق ذلك، لا أصدّقه مثقال ذرّة.

Kardeşin olduğunu bilmiyordum. Söylediğinde inanmadım.
لم أكن أعلم بأنّه شقيقك لمّا أعلمني بذلك لم أصدّقه

Ve derdi ki, "Bırakmalısın." ve her zaman ona inandım ama hiçbir zaman bırakamazdım çünkü çok çalıştırıyordu.
وقال:" وتستطعين الاعتزال بعد ذلك"، وكنت أصدّقه. ولكن ما كان بمقدوري أن أعتزل لأنه كان يُجهدني كثيراُ في العمل.

Seninle olduğunu söyledi, fakat ben artık ona inanamadım.
... لقد قالَ إنّه كان يمكثُ معكِ ولا أدري ما أصدّقه

Gerçekten oralısın demek! Ona inanmamıştım.
أنتِ كذلك حقاً، أنا لمْ أصدّقه.

Söylediğin bir şeye ilk kez inanıyorum Hollis.
.(إنّ هذا أول أمرٍ تقوله أصدّقه يا(هوليس

- Ciddiyim. - İnanıyorum.
ــ أنا جاد ــ ذلك ما أصدّقه

İnanıyorum, Ben.
انا أصدّقه

Ben ona inanıyorum.
أني أصدّقه.

İnanıyorum.
أنا أصدّقه

Ona inanıyorum.
أنا أصدّقه

Ama artık ona inanmıyorum.
ولكنني لم أعد أصدّقه

Oh, inanmıyorum.
لا ، لم أصدّقه

Ona inanmıyorum.
أنا لا أصدّقه.

Başta ona inanmadım.
أنا لم أصدّقه في بادئ الأمر

Ben de salak gibi inanmadım.
ولسذاجتي، لم أصدّقه.

Bana ne planladığını söyledi. Ona inanmadım.
أخبرني بما تخطط، ولم أصدّقه.

- Neredeyse ben bile inandım.
أكادُ أصدّقه أنا نفسي

Gözümle gördüm, inanamadım.
رأيت ذلك، ولكني لم أصدّقه

Elbette ona inanmamıştım.
و بالطبع , لم أصدّقه