- Tanrım, Mason, gerçekten yakaladın. | Open Subtitles | أوه ، يا إلهي مايسون . فعلاً أصطدت واحده |
Bütün bunları sen mi yakaladın? | Open Subtitles | هل أصطدت كل تلك الأسماك؟ |
yakaladın! | Open Subtitles | ! لقد أصطدت سمكة |
- Beni yine kandırdın. - Millet, bakın ne yakaladım. - Bakın, bakın, bakın... | Open Subtitles | رفاق، رفاق، إنظروا علام حصلت إنظروا لما أصطدت |
Kevaşeyi iş üstünde yakaladım resmen. | Open Subtitles | لقد أصطدت ذلك المهبل متلبساً هل تصدقين ذلك؟ " كونت: |
Bir gün, ben daha sadece 7 yaşında ve balık tutarken, bir iğnebalık - sırtlarından çıkan keskin iğneler yüzünden böyle adlandırılıyor - yakaladım oldukça sert ve hızlıca oltadan çektim, ve bir gözümü körelttim. | TED | يوم ما عندما كنت في السابعة من العمر أصطاد، أصطدت سمكة دبوس -- تسمى هكذا، مع زعانفها الظهرية الحادة-- الصعبة جداً والسريعة. وسببت العمى لأحدى عيني. |
Hiç balık yakaladın mı? | Open Subtitles | هل أصطدت سمك؟ |
Hiç balık yakaladın mı? | Open Subtitles | هل أصطدت سمك؟ |
Hey, bir şeyler yakaladım ! | Open Subtitles | أظن أنني أصطدت شيئا |
Baba, bir balık yakaladım. | Open Subtitles | أبي، لقد أصطدت سمكة |
yakaladım. yakaladım. | Open Subtitles | -أصطدت واحدة ، أصطدت واحدة . |