Ahlaki zulmünü alkışlıyorum ama bu kağıtlar suçlamalarını onaylamıyor, oğlum. | Open Subtitles | أصفق لغضبك الأخلاقي ولكن هذه الأوراق لا تثبت أياً من إتهاماتك بشكل محدد بني |
Ailenin güvenliği için dua ediyor ve yardıma koşan cesur yürekli insanları alkışlıyorum. | Open Subtitles | أصلي من أجل أمان العائلة و أصفق للمساعدين الشجعان |
Ben de alkışlıyordum. Onlar da alkışlıyordu. Sonunda, şunu söyledim: "Ben neden alkışlıyorum?" | TED | وكنت أصفق .. وكانوا يصفقون في النهاية سئلت نفسي " لماذا أصفق ؟ " |
Alkış ve tezarühat için ışığın yanmasına bile gerek kalmadı. | Open Subtitles | عندما كنت أصفق ومؤشر التصفيق لا يعمل |
Bu bir alışkanlık. Alkış bekleme. Sadece biz varız. | Open Subtitles | إنها هواية- لا تتوقع مني أن أصفق لك ، كلنا هكذا- |
Oyunuma zarar verdin. Zekanı alkışlıyorum, cidden. | Open Subtitles | لقد قاطعت لعبتي و أصفق لمهارتك |
İşte bunun için alkışlıyorum sizi. | Open Subtitles | ولذلك أنا أصفق لكم جميعاً |
alkışlıyorum öyleyse. | Open Subtitles | تريد هدية ؟ أصفق لك ؟ |
Bu kadar Spice-fobik bir zamanda bu cesaretinizi alkışlıyorum. | Open Subtitles | أصفق على شجاعتكم الكبيرة. |
Cesaretinizi alkışlıyorum Bayan Taylor. | Open Subtitles | (أصفق لشجاعتكِ، أيتها السيّدة (تايلَر |
- Konuşmanızı alkışlıyorum. | Open Subtitles | ؟ إنني أصفق إلى بلاغتكِ - |
Onu alkışlıyorum. | Open Subtitles | كنت أصفق |
alkışlıyorum. | Open Subtitles | لالا أصفق لك ؟ |
- İşte bu yüzden alkışlıyorum. | Open Subtitles | لهذا أصفق |
İyimserliğini alkışlıyorum, Harvey. | Open Subtitles | أنا أصفق لتفاؤلك يا (هارفي)... |
Üzgünüm, seni duyamam, Marge. Alkış tutuyorum. | Open Subtitles | لا أسمعك يا (مارج) ، فأنا أصفق |
Alkış mı tutayım? | Open Subtitles | أصفق لك؟ |