Bir şey bizi çağırıyor, kainattaki yerimizi anlamak için köklerimizi keşfetmeye zorluyor. | Open Subtitles | وهو يدعونا ويدفعنا لإكتشاف أصولنا ومعرفة وضعنا بالكون |
Günümüzde köklerimizi; yakın akrabalarımızın çok daha ötesine dek takip edebiliyoruz. | Open Subtitles | اليوم يمكننا أن نتتبّع أصولنا أبعد من ذلك بكثير من شجرة عائلتنا المباشرة، |
- Böylelikle mal varlığımızı dondurabiliriz. | Open Subtitles | -لكي نستطيع تجميد أصولنا |
- Tüm mal varlığımızı dondurdular. | Open Subtitles | -ولقد جمدوا أصولنا الآن . |
Böylesine düşmanca bir boşanmanın şirketimizi olumsuz bir şekilde etkileyeceğini sana söylememe gerek yoktur herhalde özellikle de bizim varlıklarımızın senin ve karının arasındaki çekişmenin içinde bulunması. | Open Subtitles | لا داعي لتذكيرك بمدى الأثر السلبي الذي قد تلحقه قضية طلاق عدائية بصورة شركتنا. وخاصةً إن كانت أصولنا خاضعة لصراع علني بينك وبين زوجتك. |
Değerli varlıklarımızın çoğu tasfiye edildi bizi yüzeyde tutmak için, ama bu malikane hala bizi dibe doğru sürüklüyordu. | Open Subtitles | لقد تمّ بيع قصر (غريسون)، وقد تمّ تسييل معظم أصولنا لإبقائنا واقفين على قدمينا ولكن هذا البيت لا زال يقودنا للإفلاس |
Yani, varlıklarımızı tanımlamamız ve ölçmemiz gerekir. | TED | ويعني ذلك تحديد أصولنا وتقييمها. |
Girişim şirketten çekildiği için varlıklarımızı saklamamız için bir sebep yok. | Open Subtitles | بعد إنسحاب (المُبادرة) من الشركة، لـايوجد سبب لـإخفاء أصولنا المالية، بعد الـأن. |