| Bak, Simmons, bana neler döndüğünü doğrudan söylemeni beklemiyorum, ama Seni temin ederim, bu yolculuk boşuna olmayacak. | Open Subtitles | انظر يا سيمونز ، أنا لا أتوقع منك فقط أن تقول لي ما يحدث و لكن أستطيع أن أضمن لك أن هذه الرحلة لن تضيع هدرا |
| Seni temin ederim, istediği tek şey odur. | Open Subtitles | أضمن لك أن هذا هو الشيء الوحيد الذي تريده |
| Hayır, Seni temin ederim ki Quake ile alakası yok ve Nainsan da değil. | Open Subtitles | لا، أنا أضمن لك أن التهديد ليس كوايك، و ليس لابشريا |
| Dinle, işten kovulmamanı garanti ederim eğer sen de, kadınlarla nasıl konuşulacağını bana öğretirsen. | Open Subtitles | اسمع، أضمن لك أن تحتفظ بعملك إن علّمتني كيف أتكلم إلى النساء كما تفعل |
| emin ol, o aklı yarım Meksikalı benden kaçamayacak! | Open Subtitles | و أضمن لك أن هذا المكسيكي التافه لن يفلت مني |
| Sana garanti ediyorum 6 ay sonra bu işi bitirmek şimdikinden çok daha zor olacak. | Open Subtitles | أنا أضمن لك أن هذا الأمر سيكون أصعب بكثير بعد ستة أشهر من الآن |
| Daha yükseğini hedeflemiş olabileceğinizi biliyorum ama sizi temin ederim ki, tecrübe eksiğimi sadakatimle telafi ederim. | Open Subtitles | لكني أضمن لك أن ما أفتقر إليه من الخبرة أعوضه بالإهداءات |
| Civarda Basını göremiyorum... ama şerif yardımcısının yolda olduğuna garanti verebilirim. | Open Subtitles | لا أرى أثراً للصحافة لكن أضمن لك أن المحضر في طريقه |
| Seni temin ederim ki her şey plana göre ilerleyecek. | Open Subtitles | أستطيع أن أضمن لك أن كل شيء سوف يسير وفقا للخطة |
| Ama buna devam edip, kaybedersen Seni temin ederim, parlak işin seni beklemiyor olacak. | Open Subtitles | ...لكن إذا تابعت مع هذا وخسرت ...أضمن لك أن عملك الجديد اللامع لن يكون في إنتظارك |
| ...Seni temin ederim o durum çoktan bozuldu. | Open Subtitles | أضمن لك أن ذلك الموقف أبطل مرتين |
| - Seni temin ederim yılanlar-- - Kesin şunu, onlardan nefret ederim. | Open Subtitles | أضمن لك أن الأفاعي |
| Seni temin ederim, Frankenstein soyadı asla unutulmayacak! | Open Subtitles | أضمن لك أن اسم (فرانكنشتاين) لن ينسى أبداً |
| Seni temin ederim, ellerim paslanmadı. | Open Subtitles | أضمن لك أن مهاراتي لم تتأثر |
| Bu buluşmayı ne zaman ayarladıysan Seni temin ederim, Jeremy Cohen, Robert'ı iki dakika sonra aramıştır yani özür dilemenin bir yolunu bulmalıyız. | Open Subtitles | أضمن لك أن (جيرمي كوهن) اتصل بـ(روبرت) مباشرة ما يعني أن علينا إيجاد طريقة لطلب المغفرة |
| garanti ederim bunu sevimli bulacak bir sürü kız vardır. | Open Subtitles | أضمن لك أن هناك بعض الفتيات سيجدنه مثيراً |
| Size garanti ederim benim en büyük takasım sizin en büyük takasınızı döver. | Open Subtitles | أضمن لك أن أكبر صفقاتي تركل موخرة أكبر صفقاتكم |
| Eğer anlaşmayı bozmayı seçersen seni garanti ederim ki çok gurur duyduğun o anılarının sonu iyi olmaz. | Open Subtitles | إن اخترت عكس ذلك أضمن لك أن تنتهي تلك المذكرات التي تتباهى بها بأبشع طريقة |
| Bu adama Hardman'dan ne sakladığımızı bir öğrenirse emin ol burası onun ofisi olur bizim değil. | Open Subtitles | هل قابلته هذا الشخص إذا حصل على نفحه مما نخبيء عن هاردمان أضمن لك أن مكتبه سيدخل في القضية ونحن سنخرج |
| O ya da diğerleriyle ilgili endişe duymana gerek olmayacağına dair Sana garanti veririm. | Open Subtitles | وأنا أضمن لك أن لن تقلق أبداً حوله أو حول رجاله مرة أخرى |
| Bunlardan birini ateşlemek için bir bahaneniz olursa, sizi temin ederim ki kötü adamlar mağaralarından çıkmayı hiç istemeyecek. | Open Subtitles | أوجد الحجة لإطلاق واحد من هذه السلسلة وأنا شخصياً أضمن لك أن الأشرار لن يرغبون حتى في الخروج من كهوفهم |
| Eşinizin güvende olduğuna garanti verebilirim. | Open Subtitles | يمكنني أن أضمن لك أن زوجتك بمأمن |