"أضن" - Translation from Arabic to Turkish

    • sanırım
        
    • düşünüyorum
        
    • sanmıyorum
        
    • bence
        
    sanırım çay saatiniz geldi, değil mi? Open Subtitles أضن أنه حان وقت الشاي الخاص بك الآن أليس كذلك ؟
    sanırım Keith bu aralar biraz düşünceli. Open Subtitles 23,605 أضن بأن كيث يمر بوقت عصيب هذه اللحظه
    sanırım o vedalaştı. Open Subtitles حسنا, أنا أقصد, وجب علينا, حسنا أضن بأنقا قالت وداعا
    Sana sulandığım yok. Sadece birlikte biraz vakit geçirsek diye düşünüyorum, hepsi bu. Open Subtitles أنا لم أتسكع معك, كنت أضن بأننا سنقضي بعض الوقت معاً
    Sevdiğin kadının gölgesiyle yaşamanın ne olduğunu bildiğini hiç sanmıyorum! Open Subtitles لا أضن ذلك. لا أضن إنكِ تدركين ما يعني أن تعيش مع ظل إمرأة التي تحبها.
    bence geçen sene hayatınızı kurtardığım için bana bu kadarını borçlusunuz. Open Subtitles أضن أنك مدين لي بذلك بعد أن أنقدت حياتك العام الماضي.
    Stratejimizi sabah mı belirleriz? Aslında benim buna sahip olmama gerek olmadığını düşündüm. Sağ ol, sanırım. Open Subtitles هل سنضع استراتيجية في الصباح؟ أدركت أن لم أكن في حاجة لحيازة هذا. شكرا لك, على ما أضن. أرغب قول أني اسفة بشأن اليوم
    sanırım büyükbabam ve ben Agnes'in pastanesindeki o kahve dediğiniz sulu çamurdan alacağız. Open Subtitles أضن أنه أنا و جدي سوف نأخد هذا الطين سوف أذهب لأخذ بعض القهوة
    sanırım dizüstüme taktığım diskle ilgili. Open Subtitles أضن أن لها علاقة بذلك القرص الذي أدخلته إلى حاسوبي.
    Hem Jamie de Fraser klanı üyeleriyle birlikte olmayı tercih eder sanırım. Open Subtitles أضن بأن جايمي ليفضل أن يكون مع أفراد عشيرة فرايزر
    sanırım nöbetinizin çoğunda ayaküstü kalmışsınızdır. Open Subtitles أضن بأنك لبث واقفاً على قدميك منذ بداية مأموريتك
    Karın sanki klavsen doğuruyormuş gibi bağırıyor. sanırım samanından her zamankinden daha fazla kullandık. Open Subtitles زوجتك تعوي كما لو انها ستنجب قيثاره أضن بأننا بقينا هنا اكثر من المعتاد
    Böyle şeyleri sürekli hissedince sanırım alışıyorsun. Open Subtitles أضن أننا سنشعر بأمورٍ مثل تلك طوال الوقت، سوف تعتادون عليها.
    sanırım anladın, bizi almaya geldiler. Open Subtitles أضن أنك قد أكتشفتَ هذا، لقد جاءوا ليجمعوا.
    Bir hastane işareti. sanırım yerel bir hastaneye yaklaştım. Open Subtitles علامة لمشفى، أضن أنني سأتوقف عند مستشفى محلية.
    Bu heriflerin çok da zeki olmadıklarını düşünüyorum. Open Subtitles تأكد من ان لا تفعل شئ لتضيعهم بدأت أضن أن هؤلاء التجار ليسوا بارعين
    Çocuğun ölümünün, Condé'nin ölümü... ..için tezgahlandığını düşünüyorum. Open Subtitles أضن بأن موت الطفل كان خدعه لتحفيز موت كوندي
    Bunun üstesinden gelebileceğimi düşünüyorum. Open Subtitles أضن أنني أستطيع أن أعالج هذا معك الآن.
    Evet. Bir şey hariç. O günden beri tek kuruş harcadığını sanmıyorum. Open Subtitles أجل , بإستثناء أنني لا أضن أنه قد صرف قرشاً واحداً
    Hiç sanmıyorum. Burgerci olmasını boksör olmasına tercih ederim. Open Subtitles .لا أضن ذلك أحبد أن أجعله يقلب الهمبرغرمن أن يصبح ملاكما
    Nedense kilise kanununun durumum göz önüne alınarak oluşturulduğunu sanmıyorum. Open Subtitles بطريقه أو بأخرى لا أضن بأن القانون الكنسي يتناسب مع عقليتي
    bence hanımının, bir kat boyadan fazlasına ihtiyacı var. Open Subtitles أضن أن تغيير لون غطاء سيدتك يعد صفقة أحسن من أي عمل آخر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more