"أطفالها" - Translation from Arabic to Turkish

    • çocuğunu
        
    • çocuklarıyla
        
    • yavrularını
        
    • çocuklarından
        
    • bebekleri
        
    • çocuklarının
        
    • çocuğu
        
    • çocuklarını
        
    • Kendi çocukları
        
    • çocuğunun
        
    • çocuklarına
        
    İki çocuğunu boğan bir anne hakkında tahmin yürütmeye hakkımız yok bence. Open Subtitles بصراحة لا أعتقد بأن حق لنا التوقع عن الأمر التي أغرقت أطفالها
    Rose bir şekilde, yedi çocuğunu birden hayatta tutmayı başarıyor, ve bir kaç ay sonra, erken doğumla ikiz çocuklarını dünyaya getiriyor. TED بطريقة ما استطاعت أن تبقي على أطفالها السبعة أحياء وبعد أشهر قليلة وضعت توأمين خدج لم يكتملا النمو
    Açlıktan ölmek üzere olan bu kıza çocuklarıyla birlikte sahip çıktın. Open Subtitles لقد أويت هذه الفتاة و ساعدتها مع أطفالها الذين كانوا يتضورون جوعاً حتى الموت.
    Çünkü bu balık türleri yavrularını yerler. Open Subtitles لأن هذه الأنواع من الأسماك تأكل أطفالها.
    Şimdi yapmadığı bir şey için onu çocuklarından uzaklaştıracak mısın? Open Subtitles الأن,أنت سوف تأخذها بعيداً عن أطفالها بسبب شيء لم ترتكبه
    Büyük kayalara dağ diyoruz, bu küçük taşlar da bebekleri. Open Subtitles الصخور الكبيره تسمى الجبال والصخور الصغيره هى أطفالها
    Yoli cinayetten bir gün önce çocuklarının bilgisayarına bazı fotoğraflar yüklemiş. Open Subtitles لقد رفعت صوراً لمنزل من حاسوب أطفالها قبل يوم من الجريمة.
    Onun ardından, Srebrenitsa katliamında öldürülen dört çocuğu geliyor. TED يليها أطفالها الأربعة، كلهم قتلوا في مجزرة صربيا.
    Teksas'taki o kadın da çocuklarını suda bu yüzden boğdu işte. Open Subtitles هذا هو السبب أن إمرأة في ولاية تكساس أغرقة جميع أطفالها.
    Kendi çocukları mı yoksa kaçırdıkları mıymış? Open Subtitles هل كانوا أطفالها أم الأطفال الذين اختطفتهم؟
    Bavulunu hazırlayıp 5 çocuğunu kapıp Ürdün'e doğru yol aldığında, üç aylık hamileydi ve geleceğin ailesine ve kendisine neler sunacağından bihaberdi. TED كانت حاملاً في شهرها الثالث عندما حزمت حقيبتها، جمعت أطفالها الخمسة وذهبت إلى الأردن المجاورة، لا تدري ما يحمل المستقبل لها ولأسرتها.
    Çünkü eğitimli bir annenin çocuğunu da eğitme olasılığı normalden neredeyse iki kat daha yüksek. TED لأن الأم المتعلمة لديها حظوظ مضاعفة لتعليم أطفالها.
    çocuğunu kaybetmiş bir anne gibiyim. Alt kata gideceğini söyledi. Open Subtitles أشعر وكأننى أم فى مركز تسوق تبحث عن أطفالها.
    Üstü başı yırtık pırtık, sorunlu çocuklarıyla oradan oraya sürükleniyor olacak. Open Subtitles ستكون بملابس رثه وممزقة وتجر خلفها اثنان من أطفالها
    O kadının kendi çocuklarıyla yüzleştiğini gördüğümde... Open Subtitles عندما أرى ما تواجه تلك المرأة مع أطفالها
    Angie Wortzik devlet yardımı alıyor ve çocuklarıyla birlikte yaşıyor. Open Subtitles آنجيلا فورتسيك" تعيش مع أطفالها فى رخاء"
    yavrularını, yırtıcılara ve hatta diğer timsahlara yem olmaktan koruması gerek. Open Subtitles فهي تحمي أطفالها من أن يؤكلوا حتى من التماسيح الأخرى
    Yetişkinler birbirlerinin yavrularını da korurken her dişi sütünü sadece kendi yavrusuna verir. Open Subtitles بالرغم من أن الكبار يحرسون نسل بعضهم البعض إلا أن كلّ أنثى ستعطى حليبها إلى أطفالها الصغار فقط
    Ondan sonra ise, diğer çocuklarından herhangi birini görmek için iki yıl daha bekleyecekti. TED ثم كان عليها الانتظار سنتان أخريتان قبل أن ترى أيا من أطفالها الآخرين.
    Şimdi sen onu yapmadığı birşey içinmi çocuklarından ayıracaksın. Open Subtitles الأن,أنت سوف تأخذها بعيداً عن أطفالها بسبب شىء لم ترتكبه
    Kadının teki, çocuklarını iblis sanmış bu yüzden, sekizini de suda boğup Viktorya dönemi bebekleri gibi giydirmiş. Open Subtitles إمرأة ظنّت أن أطفالها شياطين وبالتالي أغرقت ثمانيتهم وألبستهم كأنهم دمى العصر الفيكتوري
    19 yaşında güzelken yaptığı bir şey, çocuklarının bilmesini istemediği bir şey. Open Subtitles خطأ إقترفته حين كانت بـ19 وجميلة أمر لا تريد أن يعلمه أطفالها
    Çok fazla kız çocuğu yaşam için gerekli olan hayati dayanaklarını kaçırıyor. TED و‬ ‫التعليم يعني صحة أفضل‬ ‫لل مرأة و أطفالها, و‬
    Evet, çocuklarını kaybeden diğer aileler gibi o ve eşiyle de defalarca görüştüm. Open Subtitles نعم تحدثت معه ومع زوجته عدة مرات ومع كل العائلات التي خسرت أطفالها
    Arkadaşlar, çocuğunun güvenliğini sağlamaya azmetmiş bir annenin gücünü küçümsemeyin. TED أيها الرجل، لا تقلل من قوة الأم التي تصمم على إبقاء أطفالها في مأمن.
    Tüm çocuklarına sınıfta kahvaltı sundu. TED قدمت وجبة الإفطار في الفصل الدراسي لكل أطفالها.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more