Tanrı Atlantic City'de kalmamı istiyorsa, bırakalım da bir işaret göndersin. | Open Subtitles | إذن، إذا أرادني الرب أن أبقى في (أطلنتيك سيتي)، سيعطيني إشارة |
Bu tarihi günün arifesinde Atlantic City'nin saygın haznedarı, sayın Enoch Thompson'ı takdim etmekten onur duyarım. | Open Subtitles | يسرني أن أقدم لكنّ أمين خزينة (أطلنتيك سيتي) المحترم، السيد (إينوك تومسن) |
Şundan emin olun ki, ülke ne kadar kurursa kurusun Atlantic City'yi bir denizkızının vajinası kadar ıslak tutacak görüşmelerin ortasındayım. | Open Subtitles | ابقوا متيقنين، أن رغم الجفاف الذي قد يحل، أنا أتوسط لتسوية تدابير ستبقي (أطلنتيك سيتي) تفيض كحياء حورية رطوم |
Geleneğimize göre, kutlamalarımızı Atlantic County'nin sayın haznedarı gururlu İrlandalı Enoch Thompson'a bırakıyorum. | Open Subtitles | كعادتنا، أود أن أسلّم المشعل لأمين خزينة (أطلنتيك سيتي) المبجّل، الأيرلندي المعتز، (إينوك تومسون) |
1222 Chelsea Bulvarı Atlantic City, New Jersey'den? | Open Subtitles | من 1222 (تشيلسي أفنيو)، (أطلنتيك سيتي)، (نيو جيرزي)؟ |
Ku Klux Klan Şövalyeleri, Atlantic County şubesinin Büyük Kiklops'u. | Open Subtitles | صقلوب (كو كلاكس كلان) الكبير، جذع مقاطعة (أطلنتيك) |
Kimsenin rezil trenlerden başka bir şeyle ulaşamadığı otellerim var çünkü Atlantic City'nin yolları çamur deryası. | Open Subtitles | لديّ فناق يتعذر بلوغها، إلا بالقطارات الكريهة، لأن الطرق المؤدية إلى (أطلنتيك سيتي) هيّ أنهار من الوحل |
Enoch Thompson'ın, Atlantic City'yi kontrol eden bir suç örgütünün başı olduğunu iddia ediyorsun. | Open Subtitles | (لقد وضعت (إينوك تومسون على رأس تنظيم إجرامي (مسيطر على مقاطعة (أطلنتيك |
Atlantic County'nin Milli Gelir Dairesi'nden bir özel ajanım. | Open Subtitles | عميل خاص من مصلحة الضرائب بمقاطعة (أطلنتيك) |
Atlantic City'nin limanları tüm doğu sahiline dağıtım için oldukça elverişli. | Open Subtitles | موانئ (أطلنتيك سيتي) مناسبة للتوزيع لسائر الساحل الشرقي المشكل الوحيد |
Atlantic City'e Hoş Geldiniz Dünya'nın Oyun Bahçesi | Open Subtitles | "أهلا بكم في (أطلنتيك سيتي) ملعب العالم" |
Ben Diyakoz Cuffy, Atlantic City, Shiloh Baptist Kilisesi. | Open Subtitles | الشمّاس (كافي)، الكنيسة المعمدانية (شايلو) بـ(أطلنتيك سيتي) |
Beyler, Atlantic City o yolunu kaybetmiş şehrin yeni varisidir. | Open Subtitles | يا سادة، (أطلنتيك سيتي) هيّ وريثة تلك المدينة المفقودة |
Ölüler tarafından seçilen başka bir Atlantic City yöneticisi daha. | Open Subtitles | سياسي آخر من (أطلنتيك سيتي) مُنتخب من طرف أموات |
Kabinemi alıp burada, Atlantic City'de denerdim. | Open Subtitles | سأصطفي وزرائي وأجربهم هنا، في (أطلنتيك سيتي) |
Thompsonlar sayesinde Atlantic City artık birinci sınıf çocuk bölümüne sahip. | Open Subtitles | الشكر لآل (طومسون) طب الأطفال من الدرجة الأولى، بات موجوداً هنا في (أطلنتيك سيتي) |
Mllarımı Atlantic City'den direkt olarak Bay Rothstein'e göndereceğim. | Open Subtitles | وذلك يُفّل حالاً، سأُصدّر بشكل حصري من (أطلنتيك سيتي) للسيد (روستين) |
Atlantic City'li bir İrlandalı'ya ne denir? | Open Subtitles | ماذا ندعو الأيرلندي من (أطلنتيك سيتي)؟ |
Atlantic City'yi kontrol eden, Atlantic County'yi kontrol eder. | Open Subtitles | السيطرة على (أطلنتيك سيتي) تعني السيطرة على مقاطعة (أطلنتيك)... |
Neden Atlantic City'de yaşıyorum, biliyor musun? | Open Subtitles | أتعرفين لمَ أعيش في (أطلنتيك سيتي)؟ |