"أطيق صبراً" - Translation from Arabic to Turkish

    • için sabırsızlanıyorum
        
    • bekleyemem
        
    • için bekleyemedim ¢
        
    Şu sandalyeyi parçalamak için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles يا رجل, لا أطيق صبراً حتى أحطم ذلك الكرسي
    Bir gün kendi bebeğimi doğurmak için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles لا أطيق صبراً حتى أُنجب طفلاً في يوم من الأيام
    Tadına bakman için sabırsızlanıyorum. Kurutulmuş meyve kıymalı. Open Subtitles لا أطيق صبراً أن تجربي هذه إنها خليط من الزبيب و التفاح
    Eski eşimin olmasını bekleyemem, dostum. Open Subtitles لا أطيق صبراً كي تكون لي طليقه
    ¢Ü Tekrar yola çıkmak için bekleyemedim ¢Ü Open Subtitles لا أطيق صبراً" "لأصل للطريق مجدداً
    Evet, onları tepelemek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles نعم ، لا أطيق صبراً لأعطي الألمان ما يستحقون
    Mahkemede bu kaset gösterildiğinde suratlarındaki ifadeyi görmek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles لا أطيق صبراً على رؤية النظرة التي ستعلو وجوههم حين عرضنا لهذا بالمحكمة
    Yüz saat boyunca Dedikoducu Kız izlemek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles لا أطيق صبراً حتى أشاهد ''العديد مِن الحلقات من مسلسل ''جوسيب جيرل
    Bu saçma üniformadan kurtulmak için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles لا أطيق صبراً حتى اتخلص من هذا الزي السخيف
    O filmi görmek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles لا أطيق صبراً لأن أشاهد ذلك الفيلم هل هو فيلمٌ شيق ؟
    Görmek için sabırsızlanıyorum. Resmim çok utanç verici. Göster bakıyım. Open Subtitles لا أطيق صبراً حتّى أرى ذلك، صورتي مُحرجة، ضعيها.
    Genel müdür ne diyecek duymak için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles لا أطيق صبراً حتى أسمع ما الذي سيقوله نائب المدير.
    Seni görmek için sabırsızlanıyorum. 11:00'de orada olurum. Open Subtitles لا أطيق صبراً حتى أراك، يُفترض أن أكون هناك عند الـ11:
    Gidip şeker mi şaka mı sorusunu sorarak mahallede terör estirmek için sabırsızlanıyorum! Open Subtitles أجل. لا أطيق صبراً للخروج وجمع الحلوى وإخافة الحي
    Tekrar görüşmek için sabırsızlanıyorum. - Open Subtitles ‏ قضيت وقتاً ممتعاً لا أطيق صبراً لرؤيتكِ مرة أخرى.
    O koca şirketin çöküşünü izlemek için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles لا أطيق صبراً حتى أشاهد كامل تلك الشركة تسقط.
    Biliyorum. Olmak için sabırsızlanıyorum. Open Subtitles أعرف, ولا أطيق صبراً لأكون عضوةَ في الفريق
    Garsonluk yapmak için sabırsızlanıyorum. Bu iş iğrenç. Open Subtitles لا أطيق صبراً لأعود لتلبية الطاولات هذا الوظيفة سيئة جداً
    bekleyemem. Üzgünüm, çok heyecanlandım. Open Subtitles لا أطيق صبراً المعذره فأنا منفعل بشده
    Bunu bekleyemem. Open Subtitles لا أطيق صبراً لرؤية ذلك
    bekleyemem Arthur. Bunu yapmam gerek. Open Subtitles لا أطيق صبراً يا (آرثر)، عليّ القيام بهذا
    ¢Ü Tekrar yola çıkmak için bekleyemedim ¢Ü Open Subtitles لا أطيق صبراً" "لأصل للطريق مجدداً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more