Boyu tırnak kadar olan bu küçük, zehirli çilek oku kurbağası yumurtalarını koruyor. | Open Subtitles | ضفدعة السهم السام الحمراء، بحجم أظفر اليد، تحرس بيضها المخصّب |
- Kendimden bir parça koyacağım içine. Saç teli, tırnak parçası, kan, herhangi bir şey işte. Geri çeviren büyü. | Open Subtitles | ـ نضع شيئاً من أثرك مثل شعر , أظفر , دم او اي شيء , لكي تكسر اللعنة |
Taksinin ön koltuğunda bir tırnak parçası bulmuşlar. | Open Subtitles | وَجدوا جزءَ a أظفر في المقعدِ الأماميِ لسيارةِ الأجرة. |
Tırnağın kraliyet tacına mı takıldı? | Open Subtitles | هل كسرتِ أظفر بسبب تاجك |
Sahne 60 santimetre falan yüksek ancak tırnağını kırardın. | Open Subtitles | المنصة ترتفع قدمين فقط. أسوأ ما كان يمكن أن يحصل هو أن تكسري أظفر. |
Temperance'nin küçücük bir tırnak parçası sayesinde kurban'ın kimliğini bulduğunu görmüştüm. | Open Subtitles | لقد رأيت (تيمبرانس) تحدد هوية من قصاصة أظفر |
Bir tırnak. | Open Subtitles | هو a أظفر. |
Tırnağın çok kötü görünüyor. | Open Subtitles | ياله من أظفر قبيح المنظر ! |
Jake, babana tırnağını bulmasında yardımcı ol... | Open Subtitles | جايك), ساعد أبيك على إيجاد أظفر قدمه) |