Pek değil ama Sanırım bu taşralı bize 674$ borçlu olduğumuzu söylüyor. | Open Subtitles | ليس كثيرًا، لكن أظن هذا القروي يقول لنا أننا مدينون بـ675 دولار |
Sanırım bu sözlerimden aşırı korumacı bir abi olduğumu anladınız. | Open Subtitles | أظن هذا ما تحصل عليه لكونك أخ كبير مفرط الحماية |
Hayır, öyle olduğunu sanmıyorum, fakat alışılmamış biçimdeki bir depresyonun etkisi altındaydı. | Open Subtitles | كلا، لا أظن هذا ولكنه كان مصاباً بنوع غريب من الاكتئاب |
Hayır, hiç sanmıyorum. Bence yeterince çok şey öğrendim. | Open Subtitles | لا,لا أظن هذا أظن اني تعلمت كفاية لهذه الفترة |
Evet, Lex'in Talon'u kapattığını söyledi, ve bir şekilde Bence bu sadece onun fikri değil. | Open Subtitles | نعم قالت أن ليكس سيغلق المقهى ولسبب ما أظن هذا لم يكن قراره |
Bence bu mor harika bir mor değil mi? | Open Subtitles | أظن هذا البنفسجي أليس لوناَ جميلاَ إنه مذهل |
Şey Sanırım bu kelime medyada küçük düşürücü bir tabir bu günlerde ama klasik manada evet,o bir dahi. | Open Subtitles | حسناً، أظن أن هذه الكلمة فقدت معناها هذه الأيام لكن بالمعنى الحرفي القديم للكلمة نعم، أظن هذا |
Oh, Sanırım bu işime yarayabilecek bir şeydi. | Open Subtitles | أوه، أظن هذا يمكن أن أن يستعمل في بعض الصناعات |
Sanırım bu skor borda yazılmaz değil mi? | Open Subtitles | لا أظن هذا ينتمي إلي مجلس القادة، أليس كذلك؟ |
Sanırım bu durum genç kızlarla şüphe çekmeden iletişim kurmasını sağlayabilirdi. | Open Subtitles | أظن هذا يسمح له التحدث للقاصرات دون أن يجذب لنفسه أي إنتباه خاطئ |
Sanırım bu yüzden odalarınızı ayırdınız? | Open Subtitles | و حسبما أظن هذا السبب الذي دعاكِ للنوم في الغرفة البديلة؟ |
- Bilmiyorum. Sanırım bu, camideki adamlara bağlı. | Open Subtitles | أظن هذا النوع يعتمد على الرجال في المسجد. |
Hemen hemen hiç noktalama işareti yoktu, yani o kadar önemli olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | وبالكاد تحتوي على فواصل. لذا، لا أظن هذا مهم للغاية. |
Hemen hemen hiç noktalama işareti yoktu, yani o kadar önemli olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | وبالكاد تحتوي على فواصل. لذا، لا أظن هذا مهم للغاية. |
Hayır, hiç sanmıyorum. Bence seni gerçekten seviyor. | Open Subtitles | لا , لا أظن هذا أنا ارى بأنه معجب بك حقاً |
Fakat artık elimizde Eskiler'in savunma sisteminde kullanabileceğimiz bir ZPM gücü olduğuna göre, sanmıyorum ki... | Open Subtitles | لكن , لنواجه الحقائق لدينا الآن وحدة الطاقة الصفريه لطاقة دفاعات القدماء لا أظن هذا |
Bence bu çok önemli ve kendimi senin arkadaşlarının yanında rahat hissediyorum, bilirsin işte. | Open Subtitles | أظن هذا مهم وأنا مرتاحة له وللناس الذين في عالمك |
Bence bu önemli. Anılarınız olması hoş bir şey. | Open Subtitles | أظن هذا شيئاً هاماً شيء لطيف أن تصنع بعض الذكريات |
Yerinde olsam buna çok kafayı takmazdım. Bence bu kadar yeter. | Open Subtitles | ليس هذا ما قد أقلق عنه لو كنت مكانك أظن هذا على وشك أن يكفي |
Galiba siz takım elbiseliler takımı buna "çift taraflı kazanç" diyorsunuz. | Open Subtitles | أظن هذا ما تسمونه يا رجال الأعمال صفقة ترضي جميع الأطراف |
- Sanırım film ondandı. - Bir bakmama izin verir misin? | Open Subtitles | ـ أظن هذا ما يناسباها ـ لماذا لم تسمحين ليّ أن ألقِ نظر؟ |
General Broulard senin komik olduğunu düşündü. Ben öyle düşünmüyorum. | Open Subtitles | الكولونيل برولارد يظن انك ظريف أنا لا أظن هذا |
Bu liste itiraf gibi. Sanırım öyle. | Open Subtitles | ــ هذه القائمة بمثابة اعتراف ــ أظن هذا |