Giysileri iade ettikten sonra, kendisini ferahlamış hissetti. | Open Subtitles | بعد أن أعادت البضائع أزاحت عن كاهلها الهم |
Ancak tüm bu infazla alakalı şeyler hepsini geri getirdi. | Open Subtitles | لكن كل هذه الاحداث عن الإعدام أعادت كل شيء |
Peki, büyü bizim anıları dönmedi, sadece gün sarılır. Evet, ama neden? | Open Subtitles | حسناً ، التعويذة لم تعيد لنا ذكرياتنا و لكنها أعادت اليوم |
Mercedes'i mi geri gönderdi ve bana bu dev çöpü verdi. | Open Subtitles | لقد أعادت سيارتي المرسيدس وجعلتني أقود قطعة الخردة هذه |
Geçen sene Cary Agos ve David Lee ile şirket yeniden yapılandırıldı. | Open Subtitles | العام الماضي، أعادت الشركة نفسها مع كاري اجوس وديفيد لي كشركاء الاسم. |
Bilimsel araçları tasfiye etti, matematik ders kitapları yazdı ve daha verimli bir kalanlı bölme yöntemi geliştirdi. | TED | لقد أعادت تعريف الأدوات العلميّة وألفت مناهج رياضيّات مدرسية، وطوّرت نظريةً أكثر كفاءة للقسمة المطوّلة. |
İspanya'ya dönmek, anılarımı canlandırdı. | Open Subtitles | العودة إلى "إسبانيا" أعادت لي العديد من الذكريات. |
Birlikte çalıştığımız Crestmont'a gelip üniformasını iade etti. | Open Subtitles | أعادت زيها إلى دار كرستمونت حيث كنت أعمل معها |
Irak, altınları Kuveyt'e iade etti. | Open Subtitles | العراق أعادت الذهب الي الكويت. |
Dosyaları geri getirdi, anne, ve paranın çoğunu da. | Open Subtitles | لقد أعادت الملفات يا أمّي، والمال، معظمه. |
- Hepsini geri getirdi. 5. yaş günümdeydim. | Open Subtitles | ظننت قلت بأنك لا تتذكر طفولتك لا، لقد أعادت كل شيء، كنت بالخامسة، وكان عيد ميلادي |
- Amador, karın dönmedi mi hâlâ? | Open Subtitles | ارمادور , أعادت زوجتك ؟ |
- Sweet Cage. - Sidney, Renata dönmedi mi hâlâ? | Open Subtitles | سويت كيدج ,سيدنى) أعادت (ريناتا) بعد؟ |
Tavuğu yine mi geri gönderdi? | Open Subtitles | -هل أعادت طبق الدجاج من جديد؟ -تقول إنه أمسى جافاً كثيراً الآن |
Annen salatasını geri gönderdi. | Open Subtitles | والدتُك أعادت السلطة التي قامت بطلبها |
Yetkililer, Lincoln ve Holland tünellerini ve tüm önemli köprüleri yeniden açtılar... | Open Subtitles | السلطات أعادت فتح الأنفاق .. و كل الكباري بعد أن تم التبين |
Yüce mahkeme cezamı iptal etti. | Open Subtitles | المحكمة العليا أعادت النظر فى الإدانة الموجهة ضدى |
Bomba, anılarını canlandırdı. | Open Subtitles | تلك القنبلة أعادت له الذكريات. |
Bu sözleşmeyi görünce bazı hatıralarım ve yaptıklarımdan dolayı bir suçluluk duygusu geri döndü. | Open Subtitles | فقط ، رؤية ذلك العقد أعادت معها فيضان من الذكريات و الشعور بالذنب لما فعلته بك |
Kanada hükümeti 1999 yılının Nisan ayında İnuitler’e, California ve Teksas’ın toplam büyüklüğünden daha büyük bir arazi verdi. | TED | أعادت الحكومة الكندية في أبريل 1999 السيطرة الكاملة لشعب الإنويت على منطقة من الأرض أكبر من كاليفورنيا وتكساس مجتمعتين |
Arkadaşlarını geri getiren uçak. Ne yazık ki yalnız gelmediler. | Open Subtitles | الطائرة ذاتها التي أعادت أصدقاءك لسوء الحظّ، لم يأتوا لوحدهم |
İsa Mesih'ten daha çok insan diriltti. | Open Subtitles | لقد أعادت أناس من الموت أكثر من الذين أعادهم المسيح |
Buraya gelip herkesi görmek birçok kötü anını canlandırmış olmalı. | Open Subtitles | العوده للمدرسة و رؤيتك للجميع لابد أنها أعادت لك الكثير من الذكريات |