"أعبر" - Translation from Arabic to Turkish

    • ifade
        
    • geç
        
    • geçeyim
        
    • geçmem
        
    • geçmeme
        
    • söylemek
        
    • geçeceğim
        
    • geçiyordum
        
    • geçerken
        
    • geçiyorum
        
    • geçip
        
    • geçmemi
        
    • Sıçra
        
    • geçmek
        
    • geçmedim
        
    - Bitirdiğini zannetmiştim. - Sadece bir düşüncemi ifade ediyordum. Open Subtitles ـ ظننت أنّك أنتهيت ـ كلا، كنت أعبر عن أفكاري
    Kızgınlık hakkında komik olan ise bazen onu fiziksel yolla ifade etmem. Open Subtitles والأشياء المضحكة حول الغضب أني في بعض الأحيان أعبر عنه بطريقة جسدية
    Yani, yanıp sönen ışık bazen "dur", bazen "geç" anlamına mı geliyor? Open Subtitles لذا، أحياناً ضوء متقطع يعني توقف واحيانا يعني أعبر ؟
    Bırak geçitten geçeyim, bir daha beni görmezsin. Open Subtitles دعنــي أعبر من الهالـة ولـن تراني مجدداً
    İşte orada. Hemen geçmem gerek. Kusura bakma.Sen fazla büyüksün. Open Subtitles هاهو، أنا ببساطة يجب أن أعبر آسف، فأنت كبيرة جداً
    Şiddetle hissediyorum ki eğer benim tehlike olmadığımı sezerlerse geçmeme izin vereceklerdir. Open Subtitles هذه القوة تشعروني بأنهم سيتركونني أعبر إذا أحسوا أنني لا أمثل تهديدا لهم.
    söylemek istediğim şey, bu adamla tanıştığım için kendimi çok şanslı hissettiğim. Open Subtitles أريد فقط أن أعبر عن مشاعري بكم أنا محظوظة لمُقابلتِ لهاذا الشاب.
    Üzerinden arabayla geçeceğim köprü ya da hepimizin bineceği asansör -- bunları yapanın mühendis olduğundan emin olalım. TED والجسر التالي الذي أعبر فوقه أو المصعد الذي سنصعد به كلنا لنكن متأكدين أنه هناك مهندس وراءه
    - Bir televizyon bayiinin oradan geçiyordum. Senin yüzünü gördüm. Open Subtitles لقد كنت أعبر علي تلفزيون في دكان، و رأيت وجهك.
    Beni eve götüren köprüden geçerken sözcüklerin içimde büyüdüğünü hissediyorum. Open Subtitles و أعبر الجسر الذي سيأخذني لمنزلي أشعر بالكلمات تتكون بداخلي
    Kendimi ifade bile edemeyeceğim biçimde ihanete uğramış ve incinmiş hissediyorum. Open Subtitles اشعر بالخيانة و الأذى بطريقة لا أستطيع حتى أن أعبر عنها
    Ve bu duygularımı ifade etmem tamamen normal, değil mi? Open Subtitles حسنا،و من الطبيعي جدا أن أعبر عن هذه المشاعر صحيح؟
    İletişim kuramamanın nasıl bir şey olduğunu kelimelerle ifade edebilmek gerçekten mümkün mü bilmiyorum. TED لاأعلم أن كان ممكناً حقاً أن أعبر في كلمات ماذا يعني حقاً أن تكون عاجزاً عن التواصل.
    -Hayır ben iyiyim..sen geç..bana zaman ver Open Subtitles أنا بخير , أعبر أنت و أمنحني وقتاً لأستعد
    Yok, ben iyiyim. Sen geç cidden, Belki o zamana kadar cesaretimi toplarım. Open Subtitles أنا بخير , أعبر أنت و أمنحني وقتاً لأستعد
    Raylardan karşıya mı geçeyim? Open Subtitles أتريدين مني أن أعبر سكة القطار ؟
    Ev dönünce, ben artık azizim. Kırmızı ışıkta bile geçmem. Open Subtitles فلمّا أعود للوطن سأصبح صالحاً لن أعبر الطريق بتهوّر حتّى
    Eminim ki geçmeme izin verecekler. Open Subtitles أنا متأكد أنهم سيتركوننى أعبر.
    Ne kadar mutlu olduğumu söylemek anayasaya aykırı mı olur? Open Subtitles هل سيكون من غير الدستوري أن أعبر عن مدى سعادتي؟
    Dar Deniz'e yelken açacağım Gözyaşı Denizi'nden geçeceğim. Open Subtitles أمسكوا بالحبال .وسوف أعبر البحر الضيق ، وحتى منبع الدموع
    Köydeki kafenin yanında. O beni görmedi. Ben araba ile geçiyordum. Open Subtitles في القرية ، بجانب المقهى هي لم تراني لأنني كنت أعبر في سيارة
    Eve geldiğimde çevre otoyolununun tam sonundan geçerken trafiğe sıkıştığımdan dolayı hayal kırıklığına uğramıştım, TED عندما عدت إلى الوطن، أُصبت بالإحباط فورا، عالق في زحمة المرور بينما أعبر الجهة العليا من محيط طريقنا السريع.
    Karşıya geçiyorum. Arabada buluşalım, tamam mı? Open Subtitles علي أن أعبر الشارع ركضا قابليني عند السيارة
    Ama kolumu bırakırsan karşıya geçip o fıstığı yiyeceğim. Open Subtitles لكن إذا تركت ذراعى سوف أعبر الطريق كى أدعك طيزهذه المرأة
    Kendi zaman çizgimden geçmemi gerektirirdi bu... yapmasam iyi olur. Open Subtitles سيتضمن ذلك أن أعبر تدفقي الزمني من الأفضل ألا أفعل
    Sıçra. Open Subtitles أعبر
    Bir meslektaşının sınıfında yerine geçmek zorunda kaldı ama ne kadar üzgün olduğunu ve hepinize kocaman hoşçakal öpücüğü verdiğini söyledi. Open Subtitles تحتم عليها أن تحل محل زميلتها في الفصل، لكنها أخبرتني أن أعبر عن مدى أسفها وأن أمنحكم جميعاً قبلة وداع كبيرة
    Alpleri öğüt dinlemek için geçmedim. Open Subtitles أنا لم أعبر جبال الألب للاستماع إلى محاضرات.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more