| Yüzbaşı, efendim, özür dilemek istiyorum. Karım ne dediyse... | Open Subtitles | سيّدي النقيب، أريد أن أعتذر لك لستمسئولاً.. |
| Mahkemedeki davranışlarım yüzünden özür dilemek istiyorum. Duymak istemiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أعتذر لك يا سيدي عن تصرفي في غرفة المحكمة ذلك اليوم. |
| Daha önce sana yaşlı ve tükenmiş dediğim için özür dilerim. | Open Subtitles | اريد ان أعتذر لك عن ماقلته عنك بانك اصبحت عجوزا ومنتهيا |
| Paranızı çalıp, sizin ve oğlunuzun kafasına vurduğum için sizden özür dilerim. | Open Subtitles | أعتذر لك على سرقة المال وعلى قيامي بضربك على رأسك، أنت وابنك. |
| Kendi mezarını kazdırdığım için özür dilemem gerekiyor. | Open Subtitles | لا بُد أن أعتذر لك لأنني جعلتُك تحفر قبركَ |
| Yakında hayatım sona erecek ve Kara'ya güvenmediğim için Senden özür dilemeyeceğim. | Open Subtitles | حياتى على حافة النهاية قريباً ولن أعتذر لك لأجل ألا تثق بها |
| Güney Carolina Savcılığı olarak vermiş olabileceğimiz sıkıntı ya da geçici rahatsızlık için sizden özür dilemek isterim. | Open Subtitles | أنا أعتذر لك على أي ألم أو إزعاج مؤقت قد نكون سبَبناه لك. |
| Geçen gün sana kötü davrandım özür dilemek için aradım. | Open Subtitles | شعرت بالأسف الليله الماضيه أردت أن أعتذر لك |
| Sana yaptığım gaddarlık için özür dilemek istiyorum. | Open Subtitles | ـ أريد أن أعتذر لك لقسوتي عليك في السابق |
| Tekrardan, rahatsız hissettim ve özür dilemek istedim. | Open Subtitles | لكن ذلك كان محرجاً جداً وأردت أن أعتذر لك |
| Bayağıdır buralarda yoktum özür dilemek için fırsatım olmadı çok kötü bir zamanlama idi... ama baban bitirdi. | Open Subtitles | لم أكن أقيم هنا لفتره لم تتح لي الفرصه كي أعتذر لك فقد كنت أمر بأوقات عصيبه , لكن |
| özür dilerim, Michael. Biraz işimiz vardı. | Open Subtitles | أعتذر لك يا مايكل كانت لدينا بعض الأعمال |
| Sizi apar topar getirdiğimiz için özür dilerim. | Open Subtitles | أسمع , بالنيابه عنا جميعاْ أود أن أعتذر لك |
| Tamam,özür dilerim. Canlı yayında özür dilerim. | Open Subtitles | . أتعلم ، أنا أعتذر أعتذر لك على الهواء مباشرة ً |
| Tamam,özür dilerim. Canlı yayında özür dilerim. | Open Subtitles | . أتعلم ، أنا أعتذر أعتذر لك على الهواء مباشرة ً |
| Ayrıca bu kız deneme programımızda! özür dilerim, küçük. Seni bırakalım mı? | Open Subtitles | وهي ضمن فئتنا العمرية الأساسية ، أعتذر لك عن هذا ، هل أنت بحاجة لتوصيلة؟ |
| Tüm savcılık adına özür dilemem gerekiyor. | Open Subtitles | انظري، أعتذر لك نيابة عن مكتب المدّعي العام بأسره. |
| - özür dilemem çok mu zor? | Open Subtitles | هل ستجعل من الصعب أن أعتذر لك ؟ - لا أبدا أنا أعم أنك اسفه |
| Karımın mesajını bana ileten kişi Senden özür dilememi istedi. | Open Subtitles | الشخص الذي قام بإيصال رسالة زوجتي إلي طلب مني أن أعتذر لك |
| Çok zaman önce değildi, özür dilememi istedin ama hiç dilemedim. | Open Subtitles | منذ فترة طويلة وأنت أردت أن أعتذر لك وأنا لم أفعل |
| Efendim bu uçuş-- Dinleyin Ajan Ross, size bir özür borçluyum. | Open Subtitles | اسمعنى , سيادة العميل , أريد أن أعتذر لك |