Birbirimiz için ne anlama geldiğimizi ifşa edersen o işi benim yaptığımı itiraf etmiş oluruz. | Open Subtitles | إذ كنت تود ان يكون معلوما ما نعنيه لبعضنا البعض سيكون أعترافاً بأنى فعلتها |
Eğer bu bir itiraf olsaydı, ...ki değil, çünkü ben suçsuzum, ...teorik olarak konuşuyorum, ...eğer postane soymak gibi bir suç işleseydim, ...bunu birisini çok, ama çok fazla sevdiğim ve hep de seveceğim için yapardım. | Open Subtitles | لو كان هذا أعترافاً و هو ليس كذالك لإني بريئ لكن أتحدث بشكل نظري |
Biz buna itiraf diyoruz. | Open Subtitles | بعد كل ما فعلت نحن نسمي هذا أعترافاً |
Frankie çocukken hiçbir şeyden kurtulamazdı çünkü her zaman ondan bir itiraf koparmayı başarırdı. | Open Subtitles | أعني " فرانكي " لم يفلت بأي عمل وهو صغير لأنها دائماً كانت تنتزع بالمكر أعترافاً منه |
- İtiraf değildi! | Open Subtitles | ذلك لم يكن أعترافاً. |
Başka bir itiraf içeren | Open Subtitles | تتضمن أعترافاً آخر |
Watson şu an merkezde itiraf almaya çalıyor. | Open Subtitles | تكتسب أعترافاً في القسم |