"أعثروا" - Translation from Arabic to Turkish

    • bulun
        
    • bul
        
    • bulup
        
    Beyninin neden bir sonraki nefesini almaya karar vermeden önce donduğunu bulun. Open Subtitles أعثروا علي سبب توقف مخها قبل ألا تستطيع أن تقرر أن تتنفس
    Kontrol odasını bulun, harici kapağı açın ve güvenliği sağlayın. Open Subtitles أعثروا على غرفة التحكم أفتحوا الفتحة الخارجية وأمنوا هذه المنطقة
    Altını üstüne getirin ve bana hemen birşey bulun. Open Subtitles اقلبوا المكان رأسا على عقب ، أعثروا على أى شىء
    Yerin dibine de girseler bulun lan! Open Subtitles مهما كان الجحر الذي يختبئان به. أعثروا عليهما
    - Bana bir delil bul. - Peki efendim. Open Subtitles اقلبوا المكان رأسا على عقب ، أعثروا على أى شىء
    İkiniz Richard'ı bulup, neler olduğunu anlatın. Open Subtitles وكليكما أعثروا على ريتشارد وأخبروه ما حدث.
    bulun onu. Gerekirse buranın altını üstüne getirin! Open Subtitles أعثروا عليه اقلبوا المكان من أعلاه لأسفله
    O gelmeden, kadını bulun. Open Subtitles أعثروا على تلكَ المرأة قبل ان يصِلُ إلى هنا.
    Cuma günü görüşmek üzere. Eşlerinizi bulun. İyi günler. Open Subtitles أراكمُ يومَ الجمعة، أعثروا على شريكّم، أتمنى لكمُ يوماً رائعاً.
    Bulabildiğiniz kadar çok şey bulun! Anlaşıldı mı? Open Subtitles أعثروا على إجابات بقدر ما تستطيعون هل فهمتم؟
    Çocuklar, lütfen en yakın acil çıkışı bulun ve düzenli bir şekilde... Hayır! Open Subtitles يا أولاد ، أرجوكم أعثروا علي أقرب باب خروج للطوارئ ، و أطلبوا...
    Helikopterler havalansın. bulun şu karavanı. Open Subtitles فلتصعد المروحيّات إلى الجو أعثروا على تلكَ الشاحنة
    Çocuklar şu telefonu bulun ve kapatın. Open Subtitles يا رفاق أعثروا على ذلك الهاتف وقوموا بإطفائه.
    Son bir saat içinde kampa yaklaşan araçları bulun ve izini sürün. Open Subtitles أعثروا على جميع العربات التي أقتربت من البيت خلال الساعة المنصرمة و تقفوا أثرها
    Kendinize bir isim ve tür bulun. Belki o zaman bir şey yapabiliriz. Open Subtitles أعثروا لِنفسكم على إسم و صوت و ربما يمكننا القيام بشيء ما.
    bulun onu yoksa bulacak adamları getiririm. Open Subtitles أعثروا عليه وإلا سأكلف من يمكنه فعل ذلك.
    bulun onu. Yoksa bulabilecek birilerini bulurum. Open Subtitles أعثروا عليه وإلا سأكلف من يمكنه فعل ذلك.
    Bir sonraki emre kadar Bay Keen'e kafeslerde bir yer bulun. Open Subtitles أعثروا على مقعد للسيد كين في الحظائر حتى إشعار آخر انتظر، اسمع
    Çabuk, satış yapmak için bir yer bulun yoksa boş yer kalmayacak. Open Subtitles بسرعة، أعثروا على مكان ليكون لكم فيه كشك وإلاّ إنتهى بكم المطاف واقفين
    Sadece git, CB telsizini bul ve yardım çağır. Open Subtitles فقط أعثروا على ذلك المذياع و أحظؤوا بعض المساعدة
    Acele et, hazinenin diğer parçalarını bul. Open Subtitles بسرعة، أعثروا على بقية أجزاء الكنز. هل تعرف ما هو هذا المكان؟
    Şehirde rahat bir ev bulup oraya yerleştirin. Open Subtitles أعثروا على مكان مريح في المدينة اسكنوه هناك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more