Ama Abbas çalışmamızı beğendi ve bizi ödüllendirdi. | Open Subtitles | لكن "عباس" أعجبه عملنا فاعتبرها مكافأة لنا |
İnsanlar Trakyalı'yı çok beğendi, değil mi? | Open Subtitles | الحشد أعجبه الثراسي, أليس كذلك؟ |
O köpek kanımın tadını aldı ve bence çok sevdi. | Open Subtitles | ذلك الكلب تذوّق دمائي وأعتقد أنّ ذلك أعجبه. |
Belki yemeği beğenirse beni ayakkabıyla ölesiye dövmez. | Open Subtitles | ربّما إن أعجبه الطعام فلن يبرّحني ضرباً بحذاء |
Şüphelinin siteni sevdiğini söyledin, dizaynını sevmiş. | Open Subtitles | المعذرة؟ قلت أن المجرم أعجبه موقعك الإليكتروني كيفية تصميمه |
- Beni sevdiğini mi sanıyorsunuz? | Open Subtitles | تعتقدين بأني أعجبه ؟ السيد ماتيس يُحبك سيدي |
Benden, o saçmalıklardan etkilenmediğim için hoşlanıyor. | Open Subtitles | لا يمكنني أنا أعجبه لأنني لا أهتم بهذه المشاعر السخيفة |
Bebek çorba seviyor. Bebeğin sevdiği başka bir şey daha hatırlıyorum. | Open Subtitles | الطفل أعجبه حساءه اتعلم , أتذكر شيء آخر الطفل يحبه كثيراً |
Ona bayıldı, onun büyükbabası. | Open Subtitles | rlm; أعجبه كثيراً وهو ملك لجده. |
sekiz saatten daha fazla süren ve yünden bir suvetere giden canlı yayın. ABC şovdan Jimmy Kimmel bundan hoşlandı. | TED | لذا في مشروعنا التالي، استغرقنا أكثر من ثماني ساعات للحصول على بث مباشر من الخروف إلى المعطف، وجيمي كيميل في أي بي سي شو أعجبه ذلك. |
- Sonuncusunu beğendi. - Çokta gocunmadım. | Open Subtitles | لقد أعجبه - حسنـًا، أنا لا أشتكي من ذلك - |
- Peki pastanı beğendi mi? | Open Subtitles | حسناً ، هل أعجبه الكيك الذي صنعتيه ؟ |
- Tennessee çok beğendi. - Elbette çok beğendi. | Open Subtitles | تينيس أعجبه بالطبع اعجبه |
Herkes gibi o da dansımı sevdi. | Open Subtitles | و مثل الجميع أعجبه رقصي |
Gömleğimi ve pantolonumu da sevdi. | Open Subtitles | أعجبه قميصي وبنطالي أيضًا. |
Eğer beğenirse babama katedrali yapması için izin verecek. | Open Subtitles | وإذا أعجبه العمل سيكون بمقدور أبي أن يبني كامل الكاتدرائية لم يأتي أحد لمساعدتنا بعد |
Eğer seni beğenirse, daha eğlenceli şeyler yapmaya başlayabilirsin. | Open Subtitles | ومن ثم، إذا أعجبه عملكِ. عند إذ، بإمكانّكِ القيامُ بالأعمال الأخرى |
Üstündekini gerçekten sevdim, Em. Sanırım başkası da sevmiş. | Open Subtitles | وأعتقد أن شخصا آخر أعجبه ذلك أيضآ |
Evet, benden hoşlanıyor, ama öyle değil. | Open Subtitles | حسناً, نعم, أنا أعجبه, ولكن ليس بذلك المعنى. |
- Tamam, oku o zaman. - "Sevgilim beni seviyor ama benden hoşlanmıyor. | Open Subtitles | حسنا، إقرأي. "خليلي يحبني، لكنني لا أعجبه. |
- Evet, bayıldı. | Open Subtitles | -نعم ، أعجبه للغاية |
Cep telefonuyla yaptıklarından hoşlandı. | Open Subtitles | لقد أعجبه ما فعلت بالهواتف الخلوية. |
Çıplak halde yüzerken beni izledi ve hoşuna gitti. | Open Subtitles | ولقد استمتع بمشاهدتي و أنا أمارس السباحة ولقد أعجبه ذلك |
Beyninin sağ kısmı onun dediklerini beğeniyor. | Open Subtitles | دماغكَ الأيمن قد أعجبه هذا الحلّ |