Senin hakkında bildiğim şey seni tamamen farklı bir insan yaptı ama. | Open Subtitles | ما أعرفه عنك يجعلك شخصاً مختلفاً تماماً. |
Senin hakkında bildiğim bir şey varsa, o da aradığını bulana kadar durmayacağındır. | Open Subtitles | ما أعرفه عنك هو عدم التوقّف قبل العثور عمّا تبحثين عنه |
Hey, eğer daha iyi hissedeceksen, onlara sen ve faaliyetlerin hakkında bildiğim her şeyi söyledim. | Open Subtitles | إذا كان ذلك سيريحك فلقد أخبرتهم بكلّ شيءٍ أعرفه عنك وعن نشاطاتك .. |
Şimdi, sana bir parça kendimi anlattım ve sende bana hakkında bilmem gereken her şeyi anlattın. | Open Subtitles | الأن لقد أخبرتك قليلاً عني ، وأنت أخبرتني فقط بكل شيء أحتاج ان أعرفه عنك |
Sen ve Alicia hakkında bilmem gereken herhangi bir şey var mı? | Open Subtitles | أهناك ما أحتاج أن أعرفه عنك أنت وأليشا؟ |
Birlikteyken Hakkında bilmediğim şeyler varmış gibi hissediyorum. | Open Subtitles | الآن باننا سويه اشعر بانه يوجد الكثير الذي لا أعرفه عنك |
Senin Hakkında bilmediğim hiçbir şey yok Sahte Yarasa! | Open Subtitles | لا يوجد شيء لا أعرفه عنك أيها "الوطواط المزيف" |
Zaten hakkında bildiğim tek şey ismin, ki o da gerçek ismin değil. | Open Subtitles | تلك إجابة قريبة. نظرًا لأنّ الشيء الوحيد الحقيقي الذي أعرفه عنك هُو اسمك... |
Senin hakkında bildiğim tek şeyin yaşadığın yer olduğunu fark ettim. | Open Subtitles | أنا سعيدة أنّكَ هنا. لقد أدركتُ أنَّ الشّيء الوحيد الّذي أعرفه عنك هو مكان اقامتكَ. |
hakkında bildiğim onca şeyi ve savcılıkla şu anki durumunu düşündüğümüzde iyi bir fikir olduğuna emin misin? | Open Subtitles | حسناً بالنظر لكل شيء أعرفه عنك وبالنظر إلى وضعك الحالي مع النائب الأمريكي هل أنت متأكد من أن هذه فكرة جيدة؟ |
hakkında bildiğim her şeye aykırı olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | أجد هذا متضارب مع كل شيء أعرفه عنك |
Senin hakkında bildiğim tek bir şey varsa Hank Moody o da, senin kocaman bir... | Open Subtitles | وإذا كان هناك شيء واحد أعرفه عنك يا (هانك مودي) هو أن أكبر عضو فيك هو... |
Of, senin Hakkında bilmediğim O kadar çok şey var ki. | Open Subtitles | رباه، هنالك الكثير لا أعرفه عنك |
Hakkında bilmediğim o kadar çok şey var ki. | Open Subtitles | رباه، هنالك الكثير لا أعرفه عنك |
Ama senin Hakkında bilmediğim çok şey var. | Open Subtitles | لكن هناك الكثير الذي لا أعرفه عنك |
Hakkında bilmediğim hala çok şey var. | Open Subtitles | لازال هنالك الكثير لا أعرفه عنك |