Bunun saçmalık olduğunu düşüneceğini biliyorum... ama Andy'nin ölümündeki sorumluluğum yüzünden üzgünüm. | Open Subtitles | أعرفُ أنكَ ستَظُن أن هذا هُراء لكني أُحِسُ بالسوء لتوَرُطي بمَوتِ آندي |
biliyorum kitabım yayımlansın diye, özgür kalayım diye çok uğraştın. | Open Subtitles | أعرفُ أنكَ عمِلتَ جاهداً من أجلِ نَشرِ أعمالي، و تَحريري |
Maçı kardeşim kazandı diye sinirlendiğini biliyorum, tamam mı? | Open Subtitles | انظُر، أعرفُ أنكَ غاضِب لأنَ أخي ربِحَ المباراة، ماشي؟ |
Leo, kızının tecavüzünün ardından Miguel'le... aranda sıkıntılar olduğunu biliyorum | Open Subtitles | ليو، أعرفُ أنكَ و ميغيل كانَت بينكما بعض المَشاكِل بعدَ اغتصاب ابنَتِك |
Ve ömrümün geri kalanında beni tecritte tutmayı planladığını da biliyorum. | Open Subtitles | و أعرفُ أنكَ تنوي إبقائي في الانفرادي لبقية حياتي |
Yapmayacağını biliyorum ve bunun için çok teşekkürler. | Open Subtitles | أعرفُ أنكَ لن تفعلَ ذلك و هذا يعني الكثير لي ما هذا؟ لا شيء |
biliyorum, sen de benim için aynısını yapardın. | Open Subtitles | أنا أعرفُ أنكَ كنتُ ستفعل المثل بالنسبة لى |
- Olur. Gerçi çok sıradan ve demode olduğunu düşündüğünü biliyorum. | Open Subtitles | بالرغم من أنني أعرفُ أنكَ تعتقدُ بأن هذا واضحُ جداً وغير رائع |
Bir aile istediğini biliyorum ama onlar aile değil. | Open Subtitles | أعرفُ أنكَ تريدُ عائلة لكنهم ليسوا تلكَ العائلة |
Biz Afrikalı kardeşleriz, bunu anladığını biliyorum. | Open Subtitles | نحنُ أُخوة أفريقيين أعرفُ أنكَ ترى ذلك |
Dr. Nathan'ın kan istediğini söyledin... ama başka birisine bulaştırdığını biliyorum. | Open Subtitles | قُلتَ أنَ ...د. ناثان طَلَبَت أَخذَ دَمي لكني أعرفُ أنكَ استَعملتَهُ لتُعدي شَخصاً ما |
Elinden geleni yaptığını biliyorum. | Open Subtitles | أعرفُ أنكَ حاولتَ قدرَ استطاعتِك |
O Nazi köpeğinden kurtulduğunu biliyorum! | Open Subtitles | أعرفُ أنكَ تحررتَ من ذلكَ النازي اللعين |
Bir şeylerin peşindesin biliyorum. | Open Subtitles | أعرفُ أنكَ تُخَطِطُ لشيءٍ ما |
Ve senin de beni sevdiğini biliyorum. | Open Subtitles | و أعرفُ أنكَ تُحبُني |
Evet, onu sevdiğini biliyorum. | Open Subtitles | نعم، أعرفُ أنكَ تُحبهُ كثيراً |
Yalnız olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرفُ أنكَ تشعُر بالوحدَة |
Biliyor musun, Aryanlardan en az benim kadar nefret ettiğini biliyorum? | Open Subtitles | تعلَم، أعرفُ أنكَ تكرهُ (الآريين) مثلي، صحيح؟ |
Dinle, yardım etmek isteyeceğini biliyorum McManus, ama bu küçük olay dikkat çekmezse benim ve tahliyem için daha iyi olur. | Open Subtitles | إسمَع، أعرفُ أنكَ تُريد أن تُساعدني يا (ماكمانوس) لكن سيكون أفضَل لي و لإطلاقي المشروط لو اختفَت هذه الحادثَة الصغيرَة |
Ölmek istediğini biliyorum. | Open Subtitles | أعرفُ أنكَ تُريدُ أن تموت |