Skramisor'u istediğini biliyorum ama bazılarının tek istediği zengin olmak. | Open Subtitles | انظري أعرف أنكِ تريدين ذاك السكراميسور لكن .. هنالك أشخاص |
Fidyecilere ulaşamaya çalıştığını ve ne isterlerse ödemek istediğini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنكِ تريدين مناشدة المختطفين لإخبارهم أنكِ جاهزة لدفع فدية. |
Burada kalamazsın. Kalmak istediğini biliyorum. | Open Subtitles | لا يمكنكِ البقاء هنا أعرف أنكِ تريدين البقاء |
Burada kalamazsın. Kalmak istediğini biliyorum. | Open Subtitles | لا يمكنكِ البقاء هنا أعرف أنكِ تريدين البقاء |
O keltoşu geri istediğini biliyorum. Ona yeterince acı çektirdin zaten. | Open Subtitles | أعرف أنكِ تريدين أستعادة هذا الأصلع قمتِ بتعذيبه بما يكفي |
Bu adamların gerçekten iyi geçinmesini istediğini biliyorum ama bu olmayınca hayal kırıklığına uğradın. | Open Subtitles | أعرف أنكِ تريدين أن يتفق هذين الرجلين مع بعض وأنكِ مستاءة أن هذا لا يحصل لكن.. |
Konvoyu geri çağırmamı istediğini biliyorum, ama... | Open Subtitles | أعرف أنكِ تريدين أن أتصل بالموكب ليعود، ولكن... |
Beklemek istediğini biliyorum. Tamam, ama... | Open Subtitles | ... أعرف أنكِ تريدين الإنتظار، لا بأس بهذا، لكن |
Jared'e geri dönmeyi istediğini biliyorum. | Open Subtitles | "اسمعي أنا أعرف أنكِ تريدين العودة لـ "جاريد |
Dollhouse'u çökertmemde bana yardımcı olmak istediğini biliyorum ama belki de sana fazla geliyordur. | Open Subtitles | أعرف أنكِ تريدين مساعدتي "بإطاحة "بيت الدمى |
Hadi ama, senin de bunu istediğini biliyorum. | Open Subtitles | هيا الآن , أعرف أنكِ تريدين هذا |
- Oh, hadi. Birazcık istediğini biliyorum. Hadi. | Open Subtitles | أعرف أنكِ تريدين ذلك انظروا إلى هذا |
İstediğini biliyorum ama. | Open Subtitles | أعرف أنكِ تريدين |
Paris'e gitmek istediğini biliyorum. | Open Subtitles | (أعرف أنكِ تريدين الذهاب إلى (باريس. |