"أعرف أنه كان" - Translation from Arabic to Turkish

    • olduğunu biliyordum
        
    • olduğunu bilmiyordum
        
    • olduğunu anladım
        
    Kaba ve fazla dramatik olduğunu biliyordum ama "Operadaki Hayalet'i görmüş gibi olmuştum. Open Subtitles كنت أعرف أنه كان وقحا وأكثر من مثيرة، ولكني شعرت وكأنني سوف ينظر فقط شبح الأوبرا.
    Ulusal sağlık sisteminde büyük bir çökme olduğunu biliyordum. Open Subtitles أعرف أنه كان هناك عطلاً كبيراً في أنظمة وزارة الصحة
    Büyük gösteren ayna olduğunu biliyordum. Open Subtitles ماذا كنت تعتقد أن كان؟ كنت أعرف أنه كان مرآة مكبرة.
    Sanırım... seninle olduğunu bilmiyordum, Hiçbirşey işitmedim. Open Subtitles ، لم أكن أعرف أنه كان معك لم أسمع أي شيء
    Yatıp duruyordu işte. Bu kadar önemli olduğunu bilmiyordum. Open Subtitles لقد كان مرميا في بيتي لم أكن أعرف أنه كان مهما جدا
    Gazetede gördüğüm an o adam olduğunu anladım. Open Subtitles كنت أعرف أنه كان نفس الرجل لحظة قراءتها في الصحف.
    Silah, cephanelik, ve bomba yapan yerleri. Yaptığı şeyin yanlış olduğunu biliyordum. Open Subtitles أماكن تصنع أسلحة ورصاص وصواريخ، أعرف أنه كان مخطئاً،
    Sen olduğunu biliyordum. Ben dublaj sanatçısıyım. Open Subtitles وكنت أعرف أنه كان لك، بلدي الدوبلاج الفنان.
    Eğer Lena kötüyse, onu serbest bırakmaya gelmeden önce bunun an meselesi olduğunu biliyordum. Open Subtitles إذا كان لينا سيئة، أنا أعرف أنه كان فقط مسألة وقت قبل أن ظهر لاطلاق سراحها.
    Ugo'nun evli olduğunu biliyordum ama kiminle olduğunu bilmiyordum. Open Subtitles .لقد قال أن لديكما طفل ...كنت أعرف أنه كان متزوج ولكن لا اعرف متزوج ممن؟
    O civarda olduğunu biliyordum ama... Vay canına. Open Subtitles أنا أعرف أنه كان في 80s، ولكن نجاح باهر.
    Önemli bir karar olduğunu biliyordum ama ayrıca kendi büyümüzü yaratabileceğimizi de biliyordum. Open Subtitles حسناً، أعرف أنه كان إختيار مهم ولكني عرفت أيضاً أنه يمكننا فعل بعض السحر... بولادتكم...
    Benim hakkımda olduğunu biliyordum! Open Subtitles أنا أعرف أنه كان على وشك لي، وأنا أعرف ذلك!
    Gerçek olamayacak kadar güzel olduğunu biliyordum. Open Subtitles كنت أعرف أنه كان جيد جدا ليكون صحيحا.
    Klişe olduğunu biliyordum ama işe yaradı. Open Subtitles كنت أعرف أنه كان الخط، لكنه يعمل.
    Zaman kaybı olduğunu biliyordum. Open Subtitles كنت أعرف أنه كان مضيعة لل الوقت.
    - Ben nişan partisi olduğunu bilmiyordum. Open Subtitles حسناً أنا لم أكن أعرف أنه كان هناك حفلة خطبه
    Walt'ın bir şeyler sakladığını biliyordum ama böyle kirli olduğunu bilmiyordum. Open Subtitles كنت أعرف أن كان يختبئ شيئًا عني لا أعرف أنه كان بهذا الظلام
    Önemli olduğunu bilmiyordum Tabor biliyor olsaydı bana söylemezdi. Open Subtitles لم أكن أعرف أنه كان مهما. إذا كان تابور يعرف، لم يخبرني أبدا.
    - İşte o an, çok cesur olduğunu anladım. Open Subtitles لهذا أعرف أنه كان شجاعاً جداً أنا سأنقذك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more