Baba, bana inanmadığını biliyorum ama onların inanmasını istiyorum. | Open Subtitles | أبي، أعرف أنّكَ لا تثق بي، ولكنّي أريدهم أن يثقوا بي |
Bunu yapmak için daha etkili yollar üzerinde kafa yorduğunuzu da biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنّكَ تفكر بطرق أكثر فعالية، للقيام بذلك |
Bunu yapmak için daha etkili yollar düşündüğünüzü de biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنّكَ تفكر بطرق أكثر فعالية، للقيام بذلك |
Sizin burada ne yaptığınızı bilmiyorum ama Matthew Kellog ile iş birliği yaptığınızı biliyorum ve bu polisi ilgilendirir. | Open Subtitles | لا أعرف ما الذي تفكّر بفعلهُ هُنا الآن لكنّني أعرف أنّكَ متورط مع ماثيو كيلوغ و الشرطة أيضاً. |
Hey, şuraya bak. Bu kadar büyük ellerin olduğunu hiç bilmiyordum. | Open Subtitles | انظر إلى هذا، لم أكن أعرف أنّكَ تملك يدٌ ضخمة. |
Onu öldürecek bir yol bulmak için uzun yıllar harcadığını biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنّكَ أمضيتَ عمراً بحثاً عن طريقة لقتله |
Ne pahasına olursa olsun yapmak istediğini yapacağını biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنّكَ ستفعل ما تنوي فعله، أياًكانتالتكلفة.. |
Hey adamım, biliyorum canın yanıyor ama annemle sen en kısa zamanda, arayı düzelteceksiniz, değil mi? | Open Subtitles | .. اسمع يا رجل، أعرف أنّكَ تتألم لكن يجب أن تسوّي الأمور مع أمّي بالنهاية، حسناً؟ |
biliyorum, ama bu oyunda neysek gerçekte de oyuz. | Open Subtitles | أعرف أنّكَ ظننت هذا، لكنهذاهو ما نحنعليه.. وكل ما نحن عليه |
Tüm bunlarla ne aradığını bilmiyorum, ama senin çok fazla zamanın kalmadığını biliyorum. | Open Subtitles | أنا لا أعرف عمّاذا كنت تبحث بهذا كله، لكنني أعرف أنّكَ ليس أمامك الكثير من الوقت. |
Senin yapmadığını biliyorum bu durumda sanırım birincisi. | Open Subtitles | أعرف أنّكَ لم تفعلها، لذا أظن الأوّلى |
Senin yapmadığını biliyorum bu durumda sanırım birincisi. | Open Subtitles | أعرف أنّكَ لم تفعلها، لذا أظن الأوّلى |
Amaç önemli, 2.nesil olduğunu biliyorum | Open Subtitles | الأهمّ قبل المهمّ، أعرف أنّكَ "محرّك" من الجيل الثاني. |
Konuşmayacağını biliyorum. Sebebini de. | Open Subtitles | أعرف أنّكَ لن تتحدّث وأنا أعرف السبب |
Olayı örtbas etmiştik, ama Coral Gables'da Başkan'ın canına kastedildiğinin farkında olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | واضحٌ أنّنا غطّينا الأمر، لكنّي أعرف أنّكَ على درايةٍ بمحاولة اغتيال الرئيس في "كورال غيبلز" |
Senin yaptığını biliyorum küçük ucube. | Open Subtitles | -و إلّا ماذا؟ أعرف أنّكَ الفاعل أيّها الوغد الصغير. |
- Yalan attığını biliyorum, pislik bildiğim şey bu. | Open Subtitles | -أنا أعرف أنّكَ تكذب" " "أيها الشرير الحقير ذلك ما أعرفه" |
"Bir liste oluşturduğunu biliyorum..." "...ve bu videoyu izlediğin sırada..." | Open Subtitles | "لذلك أعرف أنّكَ قد كتبتْ قائمة، وأعلم أنّك حينما ستشاهد هذا المقطع المصوَّر،" |
- Ama senin normal olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | ولكننّي أعرف أنّكَ لستَ شاذّاً. |
Çocuğun başında kanama olduğunu düşündüğünü bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعرف أنّكَ اعتقدت أنّ ذلك الغلام لديه نزيف بالدماغ |
- Bu tarz görevlere çıktığını bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعرف أنّكَ توجبَ عليكَ القيام، بذلك النوع من المهام |