Bak, ailelerin tatilleri bölüşmelerinin ne kadar zor olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | إسمعي، أعرف أنّه صعب جداً لعائلتين أن تتفاوضا بشأن العطل |
Pekâlâ, demek kimse elini kaldırmıyor. Sorun değil çünkü sen olduğunu biliyorum, hanımefendi. | Open Subtitles | حسناً، لم يرفع أحد يديه، فلا بأس لأنّي أعرف أنّه أنتِ يا سيّدتي، |
Rahatsız edici bir durum olduğunu biliyorum ve ilgin için teşekkürler. | Open Subtitles | لكنّني أعرف أنّه كان وضعاً مزعجاً وأقدّر اهتمامك بي |
... ilişkimiz bitince bunlara karşı hiç bir özel bağlılığı kalmadığını biliyordum. | Open Subtitles | وكنتُ أعرف أنّه ليس لديها أيّ مودّة دقيقة لها بمجرّد أن نتطلّق |
Çalmadım. Öğrendiğinde delireceğini biliyordum ama fikir benimdi. | Open Subtitles | كنتُ أعرف أنّه سيكون مُنزعجاً عندما يكتشف ذلك، ولكن كانت تلك فكرتي |
Tamam, evet, belki yemek düellosu için aldım ama baldıran otu olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | حسناً، ربّما اشتريتُه من أجل تحدّي الطعام ولكنّي لم أكن أعرف أنّه شوكران |
- Uçak için çok para bu Howard. - Çok para olduğunun farkındayım. Çok fazla! | Open Subtitles | ـ هذا كثير من المال مقابل طائرة، هاوارد ـ نعم، نعم , أعرف أنّه كثير من المال |
Diyorum ki bununla ilgili bir düşün.Delice geldiğini biliyorum.Bunun delilik olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أقصد، عندما أفكّر في الأمر . أعرف أنّه يبدو جنونًا . أقصد، إنّه جنون |
Adını yada hakkında herhangi bir şey bilmiyorum.Vince'de gizli bir dedektif olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | لا أعرف اسمه أو ما إلى ذلك، لكننيّ أعرف أنّه مخبر سرّيّ للأعمال المخالفة |
Sizin gibi bir doktoru olduğu için çok şanslı olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنّه رجلٌ محظوظٌ إذ حظيَ بجرّاحةٍ مثلك |
Evet, yasalara aykırı olduğunu biliyorum. Ben federal ajanım. | Open Subtitles | نعم، أعرف أنّه خرق للقانون، أنا عميل فدرالي. |
Jack, bunun senin için önemli olduğunu biliyorum ama o sadece bir kuş. | Open Subtitles | أعرف أنّه أمر هام بالنسبة لك، لكنه مجرّد طير |
Bilmiyorum. Ama şu an buna ihtiyacım olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | لا أدري، لكنّي أعرف أنّه شيء أحتاجه الآن |
Eylül zamanı buralarda olduğunu biliyorum fakat bana lazım olan bu kadınla görülüp görülmediği. | Open Subtitles | أعرف أنّه كان في المنطقة بشهر سبتمبر، ولكن ما أريد أن أعرفه هو إذا رآه أيّ شخص معها |
Bunun daha ilk gün olduğunu biliyorum ama doktorun söylediği her şeyi yapıyor. | Open Subtitles | أعرف أنّه اليوم الأوّل، لكنّها تفعل كلّ شيءٍ طلبته الطبيبة. |
Okul dışından bir erkek arkadaşı olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أنّه كان لديها خليل من خارج الجامعة. |
İkimiz arasında ne oldu bitti bilmiyorum ama bir şey olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | ...لا أعرف ماذا كان هذا .أنا وأنتِ... لكن أعرف أنّه أمر ما |
Hepimizin silmesi gerekiyordu. Ama gerçek ortaya çıkarsa hepimiz mahvolacaktık. biliyordum. | Open Subtitles | كان من المُفترض أن نمحوه جميعاً، ولكن كنتُ أعرف أنّه لو عُلمت الحقيقة، فجميعنا سينتهي أمره. |
Öldürüldüğünü duyduğumda bunun doğru olmadığını biliyordum. | Open Subtitles | حين سمعت أنّك قتلت، كنت أعرف أنّه غير صحيح. |
Bunun tesadüf olamayacağını biliyordum. | Open Subtitles | كنتُ أعرف أنّه لا يُمكن أن تكون مُصادفة. |
Silahta mermi olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعرف أنّه كانت هناك رصاصة في المُسدّس. |
Tam bir ahmak olduğunun farkındayım, ama itiraf etmeliyim, ne zaman onu görsem, aklım başımdan gidiyor. | Open Subtitles | أعرف أنّه أحمق وما إلى ذلك لكن عليّ أن أعترف تشارمنج يجعلني أحمى من شهر يوليو |