"أعرف أين هو" - Translation from Arabic to Turkish

    • Nerede olduğunu biliyorum
        
    • nerede olduğunu bilmiyorum
        
    • yerini biliyorum
        
    • nerde olduğunu biliyorum
        
    • nerede olduğunu öğrenmem
        
    Eğer seni babanın yanına götürmemi istersen onun Nerede olduğunu biliyorum. Open Subtitles أنا أعرف أين هو والدك, وإن أردت... يمكنني أن اّخذك هناك
    Sanırım Nerede olduğunu biliyorum. Birlikte gittiğimiz kulübeyi hatırlıyor musun? Open Subtitles . أعتقد أنني أعرف أين هو أتذكر المقصورة التي اعتدنا أن نذهب إليها ؟
    O zaman çok şanslısın çünkü tam olarak Nerede olduğunu biliyorum. Open Subtitles إنكِ محظوظة إذًا لأني أعرف أين هو تحديدًا
    Bugünse nerede olduğunu bilmiyorum, bir şeyler bulmuş olabilir. Open Subtitles أنا لا أعرف أين هو اليوم لكنّه ربّما يكون عنده شيء ؛ فلتجده
    Bak, tahmin edemeyeceğim nedenlerden dolayı babam kostümümü almış. - Ve nerede olduğunu bilmiyorum. Open Subtitles والدي أخذ الزي لسبب لا أعرفه و لا أعرف أين هو
    - Şu tarafta. Mutlaka görürsünüz. - yerini biliyorum. Open Subtitles إنه أمامك من هذا الأتجاه ، لايمكنك تفويته إني أعرف أين هو
    Bu bir gece kulübü, Nerede olduğunu biliyorum. Open Subtitles أوه، هذا ملهى ليلي محلي. أنا أعرف أين هو.
    Sanırım Nerede olduğunu biliyorum. Yakında görüşürüz. Open Subtitles أعتقد أني ربما أعرف أين هو سأراك قريباً
    Nerede olduğunu biliyorum, tuvalettedir. Open Subtitles على الأقل أنا أعرف أين هو إنه في الحمام
    Nerede olduğunu biliyorum, tuvalettedir. Open Subtitles على الأقل أنا أعرف أين هو إنه في الحمام
    Nerede olduğunu biliyorum, ama odaya girmem. Open Subtitles -أنا أعرف أين هو ولكني لا أريد الدخول للغرفة
    Nerede olduğunu biliyorum, ama odaya girmem. Open Subtitles -أنا أعرف أين هو ولكني لا أريد الدخول للغرفه
    Senin oğlanın Nerede olduğunu biliyorum. Open Subtitles أنا أعرف أين هو الفتى الخاص بك
    Eğer düşündüğün buysa, paranın nerede olduğunu bilmiyorum. Open Subtitles أنا لا أعرف أين هو المال لو هذا ماتفكر فيه
    Bir hafta önce dönmüş olması gerekiyordu, ve nerede olduğunu bilmiyorum. Open Subtitles كان يجب أن يعود قبل إسبوع ولا أعرف أين هو
    Çocukla önceden çarpışmıştım ve nerede olduğunu bilmiyorum ama... Open Subtitles لقد اصطدمت بشاب فى الصباح ولا أعرف أين هو و لكن
    nerede olduğunu bilmiyorum ama o kahrolası piçi tekrar hapse atmaları için dua edeceğim. Open Subtitles حسنا ، أنا لا أعرف أين هو لكني أصلي لكي يضعوه مرة أخرى في السجن
    Pekala, eğer burada değilse, nerede olduğunu bilmiyorum. Open Subtitles حسنُ، إن لم يكن هناك، إذن لا أعرف أين هو.
    - yerini biliyorum ama... tam adresi bilmiyorum, isimleri Maria ve Paco Rodriguez. Open Subtitles لا أعرف العنوان تمامًا لكني أعرف أين هو 0 الأسم ماريا و باكو رودريجز 0
    - Evet! - Köşesinde... - Evet nerde olduğunu biliyorum! Open Subtitles أجل أعرف أين هو , سوف أذهب إلى هناك
    nerede olduğunu öğrenmem lazım, hem de hemen. Open Subtitles أحتاج أن أعرف أين هو وأرغب بمعرفة ذلك الآن

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more