Bu disk için çok para ödeyecek bir adam tanıyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف رجل سيدفع لك ما تطلبه من سعر مقابل هذا القرص |
Biliyor musun, arabandaki o göçüğü düzeltebilecek bir adam tanıyorum. | Open Subtitles | تعرف ، أعرف رجل سيعمل على إصلاح إنبعاج سيارتكَ |
İğnelerini parka getirip oradakilere tedavi uygulayan harika bir adam tanıyorum. | Open Subtitles | انا أعرف رجل رائع كان يحضر إبره إلى الحديقة ويجربها على كل شخص |
Şehirde birini tanıyorum. Bizi bu zincirlerden kurtarabilecek aletleri var. | Open Subtitles | أعرف رجل في البلدة، لديه الأدوات الكافية لإبعادنا عن هذه القيود |
Gizlice horoz dövüştüren birini tanıyorum. Öyle mi? | Open Subtitles | أعرف رجل يُدير مكان لقتال الطيور تحت الأرض |
Havuz temizleyicisi gerekirse çok iyi birini tanıyorum. | Open Subtitles | و إن كنت بحاجة لعامل مسبح أعرف رجل بارع جداً |
Bu türden işleri yapan bir tanıdığım var istersen. | Open Subtitles | أنا أعرف رجل الذي يعمل للإنتقال ، تعرف ؟ |
Cadillac'ta çalışan birini tanıyordum o da Toyota'da çalışan birini tanıyormuş o da kulüp sahibine Dodge satan Subaru'da çalışan birini tanıyormuş. | Open Subtitles | حسناً، أقصد أعرف رجل في كاديلاك. الذي يعرف رجلاً في تويوتا الذي يعرف رجلاً في سوبارو الذي قام بخداع مالك النادي. |
Palm Springs'te birisini tanıyorum, elinde her türlü bilindik klasik plak var. | Open Subtitles | (أقول لك أنا أعرف رجل في (بالم سبرنق (بالم سبرنق = منطقة في ولاية كالفورنيا) لديه جميع التسجيلات الكلاسيكية المميزة |
Bir adam tanıyorum. 35 yıl Boeing fabrikasında çalışmış. | Open Subtitles | أعرف رجل يعمل بمصنع طائرات البوينغ لـ 35 عاماً. |
Ülkeye kırk kilo uyuşturucu sokabilen bir adam tanıyorum. | Open Subtitles | ربما يجب ان تجعلي رقمه فى متناول الايدي أنا بالفعل أعرف رجل |
Askerlerin ötesine pusula götürebilecek bir adam tanıyorum. | Open Subtitles | أعرف رجل يمكن توصيل ملاحظات من بين الجنود |
Restoran işleriyle uğraşan, bize yardım edebilecek bir adam tanıyorum. | Open Subtitles | أعرف رجل في مجال المطاعم ربما سيقدم العون |
Sadece Japonya'da bunlardan satıyorlar, ama bir adam tanıyorum. | Open Subtitles | تباع فى اليابان فقط لكنى أعرف رجل |
Onlara kin güden bir adam tanıyorum. | Open Subtitles | أعرف رجل يحمل ضغينة ضد عائلة سانو |
Kanıt odasından birini tanıyorum, bana bir iyilik borcu var. | Open Subtitles | أعرف رجل في غرفة الأدلة وهو يدين لي بعروف |
Ama Prensesi yıllardır arayan birini tanıyorum. | Open Subtitles | لكنّي أعرف رجل كان يُنقب عن الأميرة لسنوات |
Elinde 2 yaşında satılık tay olan birini tanıyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف رجل لديه حصان بعمر سنتين للبيع. |
Öyle olursa, sana sahte lisans hazırlayacak birini tanıyorum. | Open Subtitles | إذا فعل ذلك ، فأنا أعرف رجل بمكنه صنع واحده مزيفه من أجلك. |
Ona gelince, veri tabanımızda onunla ilgili hiçbir şey yok ama kampüs dışında yardım edebilecek birini tanıyorum. | Open Subtitles | مهلًا، بشأنه لم نجد شيء في قاعدة البيانات ولكني أعرف رجل بالخارج يمكنه مساعدتنــا |
Smith diye tahta bacaklı birini tanıyorum. Smith mi? | Open Subtitles | أعرف رجل كان بساق خشبية كان اسمه سميث |
Eğer uzmana ihtiyacın varsa, West 58'de harika bir tanıdığım var. | Open Subtitles | حسنا ، إذا أردت أخصّائي أعرف رجل جيّد في شارع 58 غربا |
Helikopteri olan birini tanıyordum. | Open Subtitles | حسنا ، أعرف رجل معه طائرة من طراز شينوك |
Orada birisini tanıyorum. | Open Subtitles | أعرف رجل هناك |