Onaylı çekin ne olduğunu biliyorum. Bunu yapacak vakti yoktu. | Open Subtitles | أعرف ما هو الشيك المصدق، لم يكن عنده وقت لعمله |
Sarmanın ne olduğunu biliyorum, mankafa. Onunla ne yapıyorsun demek istedim. | Open Subtitles | أنا أعرف ما هو المخدر أيها المغفل ما الذي ستفعله بها؟ |
Sorununun ne olduğunu biliyorum. Henüz bay doğruyla tanışmadın. | Open Subtitles | أعرف ما هو خطبك إنك لم تلتقي بالرجل المناسب بعد |
Bir şey için özür dilemem gerektiğini anladım ama ne olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا واثق بأن علي الإعتذار من شيء ولكن لا أعرف ما هو |
ne olduğunu biliyorum. Sadece duyduklarıma inanamıyorum. | Open Subtitles | أعرف ما هو ولكني فقط لا أستطيع أن أصدق هذا |
- Hayatımla ne yapacağımın kaderimde ne olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف ما هو مُقدَّر لي أن أفعله في حياتي |
Sanırım ne olduğunu biliyorum ama emin de olamıyorum. | Open Subtitles | , و أنا أعتقد أنني أعرف ما هو و لكن لا يمكنني أن أقترب كفاية كي أتأكد |
Hiç bir dava üzerinde çalışmadım, ama ne olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | لم اعمل ابدا على قضية معه , لكنني أعرف ما هو. |
- İçinde ne olduğunu biliyorum. - İçinde ne var? | Open Subtitles | أنا أعرف ما هو في الداخل.ما هو في الداخل؟ |
Bence aşkın ne olduğunu biliyorum, nasıl olması gerektiğini, bilirsin? | Open Subtitles | أعتقد أنني أعرف ما هو الحب. وما يفترض أن يكون، أتدري؟ |
- Denge testinin ne olduğunu biliyorum, avukat bey. | Open Subtitles | أعرف ما هو إختبار الموازنة، أيها المحامي |
Bu şeyin katalitik dönüştürücüsü bile yok. Ve evet, katalitik dönüştürücün ne olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | هذا الشيء ليس به حتى محول تحفيزي ، وأجل أعرف ما هو |
Evet, geleneksel artrit'in ne olduğunu biliyorum ama... | Open Subtitles | أجل، أعرف ما هو التهابالمفاصلالعاديولكن.. |
Birşeyler demek istediğinden eminim ama ne olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | أنا متأكده من أنك تعني شيئا، لكني لا أعرف ما هو. |
Örneğin, bir şeyi özlediğimi hissediyorum ama ne olduğunu bilmiyorum veya hiç endişem olmamasına rağmen, bir şeylerden korkuyorum. | Open Subtitles | فمثلا أشعر بأني فاقدة لشيء ما ولكني لا أعرف ما هو هذا الشيء أو أني خائفة، حتى لو لم يكن هنالك شيء يخيفني |
Sen farklısın. ne olduğunu bilmiyorum ama harika bir şey. | Open Subtitles | لأن هنالك شيئاً مختلفاً فيك لا أعرف ما هو ولكنه شيء عظيم |
Umarım seni sorguladığımı düşünmüyorsundur ama eski eşin tekrardan evlenmesi nedir bilirim ve o yollardan çok geçmek istenmediğini de. | Open Subtitles | أتمنى ألا تعتقد أنني أستجوبك.. لكنني أعرف ما هو الحال حينما يكون لك زوج سابق متزوج.. ولا يوجد ما يشغلك من ذلك الجانب.. |
- Faytoncu mu? - Evet, atları süren adam. - Faytoncu nedir biliyorum. | Open Subtitles | نعم ، رجلا يقود الجياد اننى أعرف ما هو الحوذى |
Mesele nedir bilmek istiyorum. | Open Subtitles | أُريد أن أعرف ما هو الأمر. |
Eğer bu romantik bir şey değilse daha da romantik şey nedir bilmiyorum. | Open Subtitles | اذا كان هذا ليس رومانسياً، أنا لا أعرف ما هو الرومانسي |
Sattığınız asıl ürün için, mesela birim başına iş modelinin ne olduğunu bilmek isterim. | TED | أريد أن أعرف ما هو نموذجك للعمل بناءا على وحدة البيع , أو المنتج الفعلي الذي تقوم ببيعه. |
Ve korkmanın ne olduğu biliyorum. | Open Subtitles | و أعرف ما هو الخوف جيداً |
ne olduğunu öğrenmem gerek. - Suçluluk. | Open Subtitles | يجب أن أعرف لأنني حقا أعرف ما هو |
Batı'da bir şeyler oluyor ve ne olduğunu öğrenmek istiyorum. | Open Subtitles | هناك شيء ما يحدث هناك في الغرب وأود أن أعرف ما هو |
Bu polis arkamdan bir iş çeviriyor ve ben bunun ne olduğunu öğrenmeliyim. | Open Subtitles | هذا الشرطي يخطط بأمر من وراء ظهري وأريد أن أعرف ما هو |