Çünkü en iyi arkadaşım, bu kadar mutlu olmama dayanamadı. | Open Subtitles | ذلك كله لأن أعز صديقاتي لا تطيق أن تراني أبدو سعيده |
- benim en iyi arkadaşım. - senin en iyi arkadaşın benim. | Open Subtitles | نعم,من الكليه,هي أعز صديقاتي أنا أعز أصدقائك |
Evet, iyiyim. en iyi arkadaşım yarın evleniyor, değil mi? | Open Subtitles | أجل , أنا بخير , أعز صديقاتي ستتزوج غداً , صحيح ؟ |
Sana en yakın arkadaşımla birlikte çıktığımız bir yolculuğu anlatayım mı? | Open Subtitles | دعيني اروي لك قصتي مع أعز صديقاتي عندما كنا في رحلة |
Ayrıca en yakın arkadaşım bana gelmeye çekiniyor çünkü son seferinde hiçbir sebep yokken ona bağırdım. | Open Subtitles | أعز صديقاتي قطعت زياراتها لي لأني صرخت عليها آخر مرة دون سبب يذكر |
Vardı, ama en iyi arkadaşımın bana ihtiyacı oIduğunu söyIedim onIara. | Open Subtitles | لديّ، لكني أخبرتهم بأنّ أعز صديقاتي بحاجة إليّ. |
Altı ay önce nişanlımı en iyi arkadaşımla yatakta yakaladım. | Open Subtitles | منذ ستة أشهر أمسكت بخطيبي في السرير مع أعز صديقاتي |
en iyi arkadaşımsın ve hep öyle kalacaksın. | Open Subtitles | كنتي ومازلتي وستظلي أعز صديقاتي |
En yakın arkadaşımın annesini işlemediği bir suç yüzünden mahvedemem. | Open Subtitles | لم يكن باستطاعتي ترك والدة أعز صديقاتي أن تسجن بتهمة قتل لم ترتكبها |
Belki evlenip yuva kurarlar ve sen de en iyi arkadaşım aileme dahil oldu diye sevinirsin. | Open Subtitles | أعني، ربما سيتزوجان و ثم أعز صديقاتي تصبح جزءًا من العائلة |
en iyi arkadaşım bir defasında demişti ki daha yakışıklı olsaydın, bu suç olurdu. | Open Subtitles | ... أتعرف أن أعز صديقاتي قالت ذات مره أنك لو كنت أكثر وسامة ، لكانت تلك جريمة |
en iyi arkadaşım öldürülüyor ve çöp poşetinin içine tıkılıyor, ve kimse de benimle gelip küllerini dağıtmayı önemsemiyor. | Open Subtitles | قُتِلت أعز صديقاتي و وضعت في حقيبة قمامة بلاستيكية ...و لا يهتم أحد ب بالذهاب معي لنثر أشلاءها |
Ona yaklaşarak, onu en iyi arkadaşım yaparım. | Open Subtitles | أضمها إليَّ أجعلها أعز صديقاتي |
O sadece, en iyi arkadaşım için verdiğim bir bebek partisi.. | Open Subtitles | إنه مجرد حفل هدايا طفل أقيمه... لأجل أعز صديقاتي |
- Baltimore. en iyi arkadaşım bu Pazar orada evlenecek. | Open Subtitles | أعز صديقاتي ستتزوّج هناك يوم الأحد |
Sana en iyi arkadaşım demek yüzyılın en hafif ifadesi olurdu herhalde. | Open Subtitles | مقولة "أنت أعز صديقاتي" لا توفيك حقكِ أبداً |
Hastalık Kontrol'deki en iyi arkadaşım da büyük ihtimalle öldürüldü. | Open Subtitles | و أعز صديقاتي... من مركز مكافحة الامراض على الأرجح إنّها قُتلت للتو |
Ben bu kararı verirken sen benim en yakın arkadaşımla yatıyordun. | Open Subtitles | بينماكنتأتخذذلك القرار.. كنت أنت تعاشر أعز صديقاتي |
Bilirsiniz...ben Goa'ya en yakın arkadaşımla geldim... | Open Subtitles | أتعرف .. جئت الى جوا كي أكون برفقة أعز صديقاتي. |
O benim en yakın arkadaşım eğer bunu öğrenirse ben... | Open Subtitles | .. أنها أعز صديقاتي لو أكتشفت الموضوع سأكون |
- Benim en yakın arkadaşım, bugün için. | Open Subtitles | ـ أعز صديقاتي حالياً |
en iyi arkadaşımın doğum günü partisi vardı, ve ben çok içtim. | Open Subtitles | لقد كانت حفلة عيد ميلاد أعز .صديقاتي لهذا شربت قليلاً |
Anlaşılan, Gabe ile çıkmam için gereken cesareti bulmamı bekleyemedi ve en iyi arkadaşımla çıkmaya karar verdi. | Open Subtitles | غايب لم يمنحني الفرصة لنكمل علاقتنا لذا .. قرر أن يكون علاقة مع أعز صديقاتي |
Carrie, sen benim en iyi arkadaşımsın. | Open Subtitles | أنت أعز صديقاتي |
En yakın arkadaşımın bunu yaptığına inanmıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أن أعز صديقاتي قد وافقت على ذلك |
Barry, neredeyse evlenmek üzere olduğum adamdı ve Mindy de en iyi arkadaşımdı. | Open Subtitles | باري كان الرجل الذي كنت على وشك الزواج منه ومندي كانت أعز صديقاتي |