Şunu anlıyoruz ki bu saha otlakları ve gevşek tepe çatılı yapısıyla açıklık bir sahaydı ve yangınların çoğunun taşıyıcısı bu açıklık ormanların alt bitki örtüsü olan otlaklardaki çayır bitkileriydi. | TED | ومن المهم أن ندرك أن هذه الطبيعة كانت مفتوحة على حقول وغابات ظلّة مفتوحة كانت أعشاب الحقول والأعشاب الكثيفة تحت الأشجار في الغابات المفتوحة سبباً في حصول العديد من الحرائق البرية |
Ama her zaman yapılacak iş var -- temizlenecek ot, toplanacak çöp var. | TED | ولكن هناك دائمًا شيئًا لتفعله، هناك دائمًا أعشاب وفضلات بحاجة للتخلص منها. |
Ben sadece ben gelecekte ihtiyacım olacak herhangi otlar kullanmıyordu umuyoruz. | Open Subtitles | أنا فقط أَتمنّى بأنّني لَمْ أُستعملْ أيّ أعشاب سَأَحتاجُ في المستقبلِ. |
Neden mayasız ekmek ve acı otları yiyoruz? | Open Subtitles | لماذا نتناول خبز ليس به خميره و أعشاب مُره ؟ |
-Azgın keçi otu ve bi kaç bitkisel şey | Open Subtitles | إنه مقرف ماذا يوجد فيه؟ عشب إثارةالماعز و أعشاب أخرى |
Etkili şifalı bitkiler kullanırsak daha çabuk iyileşebilir ama eczacı yok. | Open Subtitles | تعافيه قد يتسارع عن طريق أعشاب معينة غير موجودة لدى العطار |
Lompa lompa otu olan var mı? | Open Subtitles | هل لدى أحدكم المزيد من أعشاب لومبا لومبا؟ |
Mesela, balık atığından deniz yosunu yetiştirdiğinizi düşünün. | TED | أفكر في أعشاب البحر التي تتغذى على مخلفات الأسماك مثلاً. |
Kafeinsiz kahven ya da bitki çayın varsa... gerçekten çok makbule geçer. | Open Subtitles | هل لديك شاي أعشاب بدون كافئين سأكون ممتنة لك جداً |
Bunun dışında, saksıda bitki yetiştirmeye başlayacağım. | Open Subtitles | وبأخبار أخرى.. أنا أفكر ببدء حديقة أعشاب أكتمي السرّ, إلى اللقاء |
- Bir miktar steroit ve homeopatik bitki ve baharat karışımı. | Open Subtitles | وخليط من أدوية للمعالجة المِثلية مكونة من أعشاب وتوابل |
ÖIdüğümüz zaman bedenlerimiz ot olur... ve antiloplar ot yer. | Open Subtitles | عندما نموت تتحول أجسادنا إلى أعشاب والظباء تأكل الأعشاب |
Yabani ot problemim var. Umarım yardımcı olursunuz. | Open Subtitles | لدي مشكلة أعشاب أتمنى بأنك يمكن أن تساعدني فيها |
ot uzmanı olan birine çekimlerimi gösteremem. | Open Subtitles | أي شخص يملك عالم أعشاب لا يمكنه ان يلقي نظرة على لقطاتي اليومية عندما وصل التصوير الى نقطة المنتصف |
Hilal ay, kırmızı dünya, solan gök, solan yer, yeşil köksüz otlar, yakında. | Open Subtitles | هلال , أرض حمراء سماء باهتة وأرض باهتة أعشاب مقلوعة , إنه قريب |
Güney Amerika'da insanlar tahıllardan chicha yaptılar, bazen halüsinojenik otlar eklediler. | TED | في أمريكا الجنوبية، صنع البشر الشيشة من الحبوب، وأحياناً كانوا يضيفون أعشاب مهلوسة إليها. |
Neden mayasız ekmek ve acı otları yiyoruz? | Open Subtitles | لماذا نتناول خبز ليس به خميره و أعشاب مُره ؟ |
Bu sadece bitkisel. sadece küçük bir keyif. Hmm? | Open Subtitles | هذه مجرد أعشاب إنها فقط أعشاب الشيبا ؟ |
Bunlar adadan şifalı bitkiler. Belli uyuşturucu ve zehirleri dengeleyen etkileri var. | Open Subtitles | إنّها أعشاب طبيّة من الجزيرة، هم ترياق لنوعيّات معيّنة من المخدرات والسموم. |
Bu dev deniz yosunu kümesi tam da bu işe yarıyor. | Open Subtitles | و هذا بالضبط الدور الذي تؤديه هذه الأجمة الضخمة من أعشاب البحر. |
Bu çiftlikte yetişen üç vahşi otun ismini say? | Open Subtitles | سمي لي ثلاثة أعشاب تنمو في هذه المزرعة |
Aslında, bende şu özel yosun losyonu var. İsterseniz biraz getirebilirim. | Open Subtitles | في الواقع , أنا أستخدم مرطب أعشاب أتريدينه ؟ |
çim yapraklarına hayranlık duymak yabancılara her anın tadını çıkarma konusunda söylevler vermek. | Open Subtitles | شفرة شذب أعشاب مدهشة محاضرة الغرباء للإستمتاع بكلّ لحظة |
Canlı deniz yosununa tek seferde 80 dolar veriyoruz? | Open Subtitles | .... أعشاب بحرية حية ب 85 دولار |
Akıllı hiç kimse deniz yosununu kıyı için bir motif olarak düşünmez | Open Subtitles | ليس هناك إنسان عاقل يمكنه استخدام أعشاب البحر كنمط لشال |
Dağlardaki tüm otları ve bitkileri inceledim. O yüzden genelde kötü şeylerin tadını ayırt edebilirim. | Open Subtitles | لقد تربّيت على معاينة كلّ أعشاب البَرِيّة، لذا غدوت أشعر بفساد أيّ شيء حال فساده. |