"أعضاؤه" - Translation from Arabic to Turkish

    • organları
        
    • verileri
        
    • değerleri
        
    Ama septik şoka girmiş durumda. organları bir bir iflas ediyor. Open Subtitles لكنّه في نوبةٍ إنتانيّة، و أعضاؤه الحيويّة تتوقّف واحداً تلو الآخر.
    Titreye titreye, su kaybetmiş bir halde ve sanrılar içinde, organları iflas ederken komaya girdiğinde bir hafta boyunca hastanede kalmıştı. TED قضى أسبوعا في المشفى يعاني من الرجفان، ومصاب بالجفاف، والهذيان، ثم أصيب بغيبوبة بعدما توقفت أعضاؤه عن العمل.
    Bana okuldaki biyoloji dersini hatırlatıyor, tüm organları ve dolaşım sistemiyle insan vücudunu hatırlarsanız. TED تذَكّرني بدروس علم الأحياء، لو كنتم تتذكرون جِسم الإنسان بِكافة أعضاؤه وأنظمته الدورية، كما درسنا في المدرسة.
    Fiziksel eforu ve yarası varken yaşamsal verileri tehlikeli şekilde düşük. Open Subtitles بتأثير الإجهاد الجسدي وهذا الجرح فإن أعضاؤه الحيوية مُنخفضة بشكل خطير
    Ama hayati verileri sabit. Open Subtitles لكن أعضاؤه الحيوية مستقرة
    Hayati değerleri stabil. Odaklanmaya başladı. Open Subtitles و الآن أعضاؤه الحيوّية مستقرّة هو قادر على فهم ما يجري حوله
    Hız kazanalı sadece birkaç gün oldu. Hayati değerleri nasıl? Open Subtitles حصل على سرعته منذ أيام قليلة كيف أعضاؤه الحيوية؟
    Beyin dalgaları asgaride, nabzı 20, ama iç organları şahane durumda. Open Subtitles موجات الدماغ متدنية ومعدل القلب 20 لكن أعضاؤه الداخلية في أحسن حالاتها
    Ama organları o kadar çok hasar görmüştü ki ölüm sebebinin zehir olup olmadığını anlamak imkansızdı. Open Subtitles و لكن أعضاؤه جد متضررة من المستحيل الجزم إذا ما كان هو سبب الوفاة
    Sonraysa organları iflas etmeye başlayacak çünkü hayatta kalmaları için oksijene ihtiyaçları vardır. Open Subtitles وبعدها أعضاؤه ستبدأ في الفشل لأنها في حاجة للأوكسجين كي تعيش.
    Hayati organları stabil kan basıncı düşük ama büyük bir şişlik söz konusu. Open Subtitles أعضاؤه الحيوية مستقرة الآن و ضغطه الدموي منخفض لكن هناك تورم كبير
    Fakat şimdi organları nakil ameliyatlarına kadar dayanamayacak çünkü öldü. Open Subtitles لكن الآن أعضاؤه لم تعد صالحة للتبرع، لأنه مات.
    Kalbi durdu, Thomas. organları iflas ediyor. Open Subtitles لقد توقف قلبه يا توماس و تتوقف أعضاؤه عن العمل
    organları çalışmıyor. Çok vakti yok. Open Subtitles أعضاؤه تفشل ليس أمامه الكثير من الوقت
    organları iflas ediyor. Tek başına nefes alamıyor. Open Subtitles أعضاؤه تفشل لا يمكنه التنفس وحده
    Yani Paul Turner'ı organları için öldürdün. Open Subtitles لذا ، هل قتلتم (بول تيرنر) من أجل أعضاؤه ؟
    Ama hayati verileri sabit. Open Subtitles لكن أعضاؤه الحيوية مستقرة
    - Hayati değerleri düşüyor. Open Subtitles أعضاؤه الحيوية تنخفض إلى أدنى مستوياتها!
    Hayati değerleri yükseliyor. Open Subtitles أعضاؤه الحيوية تتحسن.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more