"أعلم أنّها" - Translation from Arabic to Turkish

    • olduğunu bilmiyordum
        
    • farkındayım
        
    • olduğunu biliyordum
        
    Savaş veya kaç veya bayıl olduğunu bilmiyordum. İstediğin kadar gülebilirsin. Open Subtitles لطالما حسبتُها المواجهة أو الفرار، لم أعلم أنّها المواجهة أو الفرار أو الغشيان
    Ama sizin için olduğunu bilmiyordum. Open Subtitles لكنّي لم أكن أعلم أنّها كانتْ مقصودة لكَ.
    Bir süredir gelmemiştim, hasta olduğunu bilmiyordum. Open Subtitles لم آتي منذ فترة ولم أعلم أنّها كانت مريضة
    Bakın, onun biraz kaçık olduğunun ben de farkındayım. Ancak o, yaşayan son kıdemlimiz. Open Subtitles أعلم أنّها معتوهة قليلًا لكنّها آخر حكيمة حيّة
    Çünkü biraz kusurlu olduğunun farkındayım. Open Subtitles لأنني أعلم أنّها كانت معيبة... قليلاً
    Başının dertte olduğunu biliyordum. Herzaman böyle oluyor. Open Subtitles كنتُ أعلم أنّها بمأزق, لطالما كانت كذلك.
    Zaman meselesi olduğunu biliyordum. Open Subtitles آخيراً، كنت أعلم أنّها مسألة وقت فحسب
    Sahte olduğunu bilmiyordum. "Eczacıya borcunun olduğunu ve bizzat gitmek istemediğini söyledi. Open Subtitles لم أكن أعلم أنّها مزوّرة، وأنّه عليه يسددديونه"
    Eşi gelip beni dövene kadar evli olduğunu bilmiyordum. Open Subtitles لم أكُ أعلم أنّها متزوّجة حتّى أتت زوجتها وضربني!
    İlginç, bu kadının planımızdan haberi olduğunu bilmiyordum. Open Subtitles غريب، لم أعلم أنّها على دراية بخطتنا.
    Elena için çok üzgünüm. Yanlış yaptım. İntihara meyilli olduğunu bilmiyordum. Open Subtitles آسفة بشأن (إيلينا)ـ لم أكن أفكر بوضوح، لم أكن أعلم أنّها تتمنى الموت
    Öyle bir şeyin var olduğunu bilmiyordum bile. Open Subtitles لم أكُن أعلم أنّها موجودة.
    Mesele şu ki, onun senin Maggie'n olduğunu bilmiyordum. Open Subtitles المفاجأة هي أنّي لم أعلم أنّها كانت (ماجي) حبيبتك.
    O kızın senin Maggie'in olduğunu bilmiyordum. Open Subtitles لم أعلم أنّها (ماجي) حبيبتك.
    Hasta olduğunu bilmiyordum. Open Subtitles -لم أكن أعلم أنّها مريضة .
    Kötü bir alışkanlık, farkındayım. Open Subtitles أعلم أنّها عادة كريهة.
    House, koridorda yağmur yağdığının farkındayım ama... Open Subtitles هاوس)، أعلم أنّها تمطر بالخارج) ...في الردهة، لكن
    Beni aradığının farkındayım. Open Subtitles -أنا أعلم أنّها تبحث عني
    Onun doğru kız olduğunu biliyordum. Open Subtitles كنت أعلم أنّها البنت الصحيحة
    Dakotalardan birisi olduğunu biliyordum. Harika bir kulağım vardır. Open Subtitles {\pos(192,220)} كنتُ أعلم أنّها واحدة من ولايتي (داكوتا)، لديّ حاسة سمع ممتازة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more