"أعلم الحقيقة" - Translation from Arabic to Turkish

• gerçeği biliyorum
• gerçeği öğrenmeden
• gerçeği öğrenmeliyim

Çünkü gerçeği biliyorum ve birazdan size de göstereceğim.
لانى أعلم الحقيقة و أنا على وشك أن أعرضها عليكم فى الحال

Hiç değilse, bu olayda gerçeği biliyorum.
لكن هذا؟ ؟ على الأقل أنا أعلم الحقيقة بشأن ذلك

Herkese göre çarpışmada öldü ama ben gerçeği biliyorum.
سنقول أنه قُتل في المعركة لكنني أعلم الحقيقة

Kendine oldukça güveniyormuş gibi davranıyorsun. Ama ben gerçeği biliyorum.
تتظاهر بالثقة الشديدة لكنّي أعلم الحقيقة

Tüm gerçeği öğrenmeden buradan ayrılamam o gün David Siegel'a ne olduğunu gerçekten öğrenene dek.
لا أستطيع أن أعيش إلى أن أعلم الحقيقة كاملة، إلى أن أعلم ما جرى حقاً لـ(دايفد سيغل) ذلك اليوم

Ailenin geleceği için gerçeği öğrenmeliyim.
يجب أن أعلم الحقيقة من أجل سلامة عائلتك

Gerçeği bilmeseydim, beni kullanmanda sorun yoktu beni önemsiyormuşsun gibi hissettirdin ama artık gerçeği biliyorum diye beni bırakmayı seçiyor ve başkasını kullanmayı mı istiyorsun?
مما جعلني أشعر كما لو أنك مهتم بى, ولكن, بما أنى أعلم الحقيقة الآن تفضل التخلى عنى وإستخدام شخص آخر الآن

gerçeği biliyorum.
أعلم الحقيقة لهذا لن أشعر بالندم

gerçeği biliyorum. Babam bir serseri--
أنا أعلم الحقيقة والدي عاطل بلا فائدة

gerçeği biliyorum.
أنا أعلم الحقيقة.

Serena bu yaz beni kandırdığını sanıyor ama ben gerçeği biliyorum. Hâlâ onun kalbindesin.
سيرينا)تعتقد بأنها خدعتني هذا الصيف) لكني أعلم الحقيقة

Nathan'ı kandırmış olabilirsin, ama ben gerçeği biliyorum.
لربّما خدعتَ (نايثان) لكنّي أعلم الحقيقة.

Michael Westen hakkındaki gerçeği biliyorum.
أعلم الحقيقة عن مايكل ويستين

Ama şimdi gerçeği biliyorum.
لكن الآن أعلم الحقيقة

Ben gerçeği biliyorum.
أنا أعلم الحقيقة

Ama gerçeği biliyorum.
لكنني أعلم الحقيقة

Teresa ile ilgili gerçeği biliyorum, Şef.
أعلم الحقيقة بشأن (تيرزا)، أيها الرئيس.

gerçeği biliyorum.
أعلم الحقيقة

gerçeği biliyorum.
أعلم الحقيقة.

David Siegel' a o gün ne olduğuyla ilgili tüm gerçeği öğrenmeden buradan ayrılamam.
،لا يسعني أن أرحل قبل أن أعلم الحقيقة كاملة قبل أن أعلم ما حصل لـ(دايفد سيغل) ذلك اليوم

gerçeği öğrenmeliyim.
عليّ أن أعلم الحقيقة.