"أعلى مستوى" - Translation from Arabic to Turkish

    • üst seviyede
        
    • üst düzey
        
    • en yüksek
        
    • üst seviye
        
    • yüksek basamağı
        
    Bugün üretkenlik en üst seviyede ve Küresel Kriz'e rağmen, üretkenlik 2000'li yıllarda 1990'lı yıllarda olduğundan daha hızlı gelişiyor. Oysa 1990'lar, 70'ler ve ya 80'lerden çok daha başarılı. TED واليوم، الإنتاجية على أعلى مستوى على الإطلاق، وعلى الرغم من الكساد العظيم، نما نمواً أسرع في 2000s عما كان عليه في التسعينات، التسعينات القاصفة، و ذالك أسرع من السبعينات أو الثمانينات.
    Şu anda Lamar Allen basketbolu olabilecek en üst seviyede oynuyor. Open Subtitles لعب (لامار ألن) كرة السلة على أعلى مستوى ممكن
    Adam, ülkeyi nükleer silahlardan korumak için bir program üstünde çalışan üst düzey bir bilim adamı. Open Subtitles علماء من أعلى مستوى يعملون على برنامج يحمي هذه البلاد من الأسلحة النووية
    Yani kısacası, sana göre dakikalar sürecek bir operasyona iki üst düzey ajan yolladın. Open Subtitles إذن ، فقط لأتفهم الأمر بشكل جيد قُمتِ بإرسال عميلين مُدربين على أعلى مستوى إلى مُهمة كتلك والتي بحساباتك
    Bunun göreceğimiz en yüksek nokta olduğundan ne kadar eminsiniz? Open Subtitles ما مدى ثقتك بأن هذا هو أعلى مستوى تسرّب سنراه؟
    Departman'ın kuruluşundan bu yana olan en üst seviye. Open Subtitles .الى الأحمر, وهو أعلى مستوى منذ تكوين القسم
    Bilginin en yüksek basamağı. Open Subtitles أعلى مستوى من التفاهم
    su anda Lamar Allen basketbolu olabilecek en üst seviyede oynuyor. Open Subtitles لعب (لامار ألن) كرة السلة على أعلى مستوى ممكن
    Şu anda Lamar Allen basketbolu olabilecek en üst seviyede oynuyor. Open Subtitles لعب (لامار ألن) كرة السلة على أعلى مستوى ممكن
    Şu anda Lamar Allen basketbolu olabilecek en üst seviyede oynuyor. Open Subtitles لعب (لامار ألن) كرة السلة على أعلى مستوى ممكن
    Ve Joel bana şunları söyledi: USA Today, Amerika'nın kayda değer ilk dört gazetesinden biri olduğu için, konferansa katılanlar gazeteyi muhtemelen okumuş olacaktır. Yani, eğer karikatürüyle büyük bir başarı elde ederse, konferansın açıldığı Pazartesi günü asıl karar vericilerin arasında en üst seviyede elden ele dolaşabilirdi. TED وقد شرح لي جويل أنه، بما أن جريدة "يو إس إي توداي" كانت واحدة من أربع جرائد الأكثر انتشارا، وأنها سَتُقرأ تقريبا من جميع المشاركين بالمؤتمر، مما يعني أنه إن حقق نجاحا كبيرا برسومه يوم الاثنين أي يوم افتتاح المؤتمر، فإنها ستمر على أعلى مستوى لصناع القرار.
    Ulusal güvenlik sorunu, en üst düzey. Open Subtitles إنه تهديد للأمن القومي أعلى مستوى
    "Bu, çok ciddi bir sorun Bunu, üst düzey yollarla çözmek zorundasınız." Open Subtitles عليك أن تحلها على أعلى مستوى
    Bende şok etkisi yaratan şey ise şuydu: İntihar vakaları tüm dünyada artıyor ve Amerika'da son zamanlarda 30 yılın en yüksek oranı ölçüldü. TED والذي صدمني حقاً هو هذا: معدلات الأنتحار في إزديادٍ مستمرٍ حول العالم، ومؤخراً وصلت هذه المعدلات في أمريكا الى أعلى مستوى في ثلاثين عاماً.
    Eğer hücrelerdeki en yüksek pH yedi ise, bu hidrojen bağları varolamazlardı. TED حسناً، إذا كان أعلى مستوى حموضة في الخلايا هو 7، لم يكن لتلك الروابط الهيدروجينية أن تكون موجودة.
    Renk-kodlu alarm sistemimde en yüksek tatil neşesini gösteriyor. Open Subtitles أعلى مستوى من فرحة العيد في عطلة ملونة في حالة تأهب
    İlk önce, en üst seviye kung fu'da ustalaşmış olmalısın. Open Subtitles أولاً عليك أن تتقن أعلى مستوى للكونغ فو
    Kesinlikle üst seviye tatil yeri. Open Subtitles بالتأكيد منتجع على أعلى مستوى.
    Moz bunun tamamen yükselme ile ilgili olduğunu söyledi 33. derece, bilginin en yüksek basamağı Open Subtitles موز) قال أمراً بشأن الصعود) الدرجة الثالثة والثلاثون، أعلى مستوى من الفهم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more