"أعمالها" - Translation from Arabic to Turkish

    • işlerini
        
    • yaptığı
        
    • işindeki
        
    Onun işlerini ve kendiminkileri halledeceğim ve mümkün olduğu kadar uzağa gideceğim. Open Subtitles سأصفى أعمالها وأعمالى كذلك وأبتعد بقدر ما أستطيع
    İmparatorluğun işlerini nasıl yürüttüğü sizi hiç ilgilendirmez. Open Subtitles لتأخذ منه بلاده كيف تدير الإمبراطورية أعمالها أمر لا يخصكِ في الحقيقة
    Eğer çiftlik işlerini onunla paylaşan biri olursa eğitime de vakti olurdu. Open Subtitles ربما أذا شاركها أحدا ما أعمالها سيكون لها وقت كافى للتعلم
    Onu duymuş muydunuz? Bazıları duymuş. O bir kareograf ve herkes onun yaptığı işleri bilir. TED هل سمعتم بها؟ بعضكم سمع. إنها مصممة استعراضات والجميع يعرف أعمالها.
    Daha sonra, Kral'ın davetiyle resim yaptığı İngiltere'de babası ile barıştı. Open Subtitles وأول امرأة في تاريخ الفن تعتمد أعمالها رسميا
    Zeytinyağı işindeki hisselerimizi satıp, buraya yerleşmek istiyoruz. Open Subtitles عائلة كورليونى تفكر فى ترك أعمالها بنيويورك و الاستقرار هنا
    Zeytinyağı işindeki hisselerimizi satıp, buraya yerleşmek istiyoruz. Open Subtitles عائلة كورليونى تفكر فى ترك أعمالها بنيويورك و الاستقرار هنا
    İyi olan şey melekler pis işlerini gizlemek için uğraşmıyorlar. Open Subtitles و هذا أمرٌ جيّد فالكائنات السامية غير مهتمة بإخفاء أعمالها القذرة
    Pis işlerini hâllettirmek için onlara ödeme yapan Dul'muş. Open Subtitles الأرملة كانت تدفع لهم لينجزوا أعمالها القذرة.
    Kim'in ne yaptığını bilmiyorum. Onun işlerini bu kadar yakından takip etmiyorum. Open Subtitles (لا أعرف ما تفعله (كيم لا أتبع جدول أعمالها عن قرب هكذا
    Kim'in ne yaptığını bilmiyorum. Onun işlerini bu kadar yakından takip etmiyorum. Open Subtitles (لا أعرف ما تفعله (كيم لا أتبع جدول أعمالها عن قرب هكذا
    Onun işlerini duyduğunuzu, Cape Town'daki tesisinizin güvenlik sistemini yenilemek istediğinizi söyleyeceksiniz. Open Subtitles وقد سمعتي عن أعمالها وتريدي منها أن تقوم بتهيئة منشأتكِ " في " كيب تاون
    İşlerini yönetiyor, gezilerde arkadaşlık ediyor ona hizmet ediyordu. Open Subtitles صار مدير أعمالها ورفيق أسفارها وخادمها
    Şirketler kirli işlerini gizlediğinde ve hükümetin de onlara destek çıktığını öğrenince, bu insanlar nasıl kendilerini savunacak ki? Open Subtitles كيف يمكن لرجل شريف كادح أن يدافع عن نفسه في أيام كهذه، والمؤسسات مستمرة فى التغطية على أعمالها القذرة، محتمية بنظام عدالة جائر يدعمها؟
    Red ve işlerini yönetim şekli hakkında. Open Subtitles بشأن " ريد " و بالطريقة . التي تدير بها أعمالها
    Gelin olarak yaptığı davranışlar, USA Today Gazetesi yazarı lke Graham tarafından yazıldı. Open Subtitles وعن أعمالها الزوجية البطولية التي تولى مهمة الحديث عنها الصحفي في جريدة يو إس توني آيك غراهام
    Cadıların yaptığı her büyü kendine hastır bu yüzden her cadı yaptığı büyüyü belgeler. Open Subtitles كل تعويذة تطلقها ساحرة تـُعدّ فريدة بحد ذاتها ، لذا ، كل ساحرة تدون أعمالها.
    yaptığı tüm işlemleri ve müşterilerini içeren defteri ise kayıp. Open Subtitles و سجلها , الذي يتضمن جميع زبائنها و جميع أعمالها أختقت فحسب
    Zeytinyağı işindeki hisselerimizi satıp, buraya yerleşmek istiyoruz. Open Subtitles عائلة (كورليوني) تفكر في ترك أعمالها بنيويورك و الاستقرار هنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more