"أعني كان" - Translation from Arabic to Turkish

    • Yani
        
    • Demek
        
    Yani... en azından belli edecek bir şey yapabilirdin. Open Subtitles أعني, كان بأمكانك اخباري. اذا كنت تعلم ما اقصد؟
    Yani, oraya buraya gidip bazı oldukça can sıkıcı sorular soruyordu. Open Subtitles أعني كان سيذهب للاستطلاع ويطرح أسئلة محرجة
    Yani, olay olduğunda o tam burada komiserin bürosunda bulunuyordu. Open Subtitles أعني كان هنا في مكتب المفوض حينما حدث هذا
    Yani pek sanatsaldı, ama kız çok yetenekli. Open Subtitles أعني .. كان عرضا فنيا لكن به الكثير من المواهب
    Demek istediğim, seninle konuşmak gerçekten harikaydı. Open Subtitles على الرحب والسعة أعني كان الحديث معك رائعاً
    Her neyse, Yani, Steve Van Buren'in... Open Subtitles على أية حال ، أعني كان يتحدث عن ستيف فان بورين
    Her neyse, Yani, Steve Van Buren'in... Open Subtitles على أية حال ، أعني كان يتحدث عن ستيف فان بورين
    Yani, o olduğu gibiydi sürekli fiziksel görünmünü mükemmel derecede güzelleştirmeye çalışırdı. Open Subtitles أعني كان بإستمرار يعوض عن الشوائب الجسدية بفعل كل شيء مثالي
    Yani, biraz da bizim adımıza kurtarabilirdin. Open Subtitles أعني كان باستطاعتك أن تدع لنا بعض الأمور
    Hayır, acımıyor. Yani acımalıydı, değil mi? Open Subtitles كلاّ , لم أشعر بالألم أعني , كان ليؤلمني , أليس كذلك ؟
    Hayır, acımıyor. Yani acımalıydı, değil mi? Open Subtitles كلاّ , لم أشعر بالألم أعني , كان ليؤلمني , أليس كذلك ؟
    Yani daha da kötü olabilirdi, değil mi? Baban? Open Subtitles أعني, كان يمكن ان يكون الوضع أسوء, أليس كذلك؟
    Yani, anlamalıydım. Open Subtitles أعني , كان يجب أن أعرف إنظر لطريقة لبسها
    Yani şimdiye evde olmaları lazımdı. Open Subtitles أعني, كان لابد من أن يكونوا في البيت الآن
    Yani, mesela, ...hepsini bir araya toplayıp ateşe verebilirdi. Open Subtitles أعني كان بإمكانه، فلنقل، يضعها في كومة و يُشعل فيها النار.
    Orayı demir yumrukla yönetiyordu. Yani biraz kabaydı, onu takdir ederdim. Open Subtitles و كان يديره بقبضة من حديد أعني كان حاداً في طريقة عمله
    Yani yapabilirdim ama çok fazla şahit var. Open Subtitles أعني, كان يمكنني لكن كان هناك الكثير من الشهود.
    Yani, senin de benim de nevresimimiz var ama bizim ortak bir takımımız olsa daha iyi olur diye düşündüm. Open Subtitles أعني . كان هناك فراش خاص بكِ وفراش خاص بي لكن فكرت بأنه سيكون من اللطيف
    Yani,Frankie,bilirsin işte grup Boston'da çaldığında onu görürdü ama bence Frankie Shane'in uyuşturucu alışkanlığını biliyordu. Open Subtitles أعني كان يرغب في رؤيته متى عادت الفرقة إلى المدينة لكن اظنه كان يعلمه بإدمانه
    Demek istediğim, öylece çekip gitmeyeceğini düşünmemişmi. Open Subtitles أعني, كان عليه أن يعرف بأنها لم تكن ستغادر ببساطة
    Demek istediğim, attığı her adımı her defasında takip etmek zorundaydım. Open Subtitles أعني , كان لا بد لي أن أُرشده خلال كل خطوة كل الوقت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more