Evet orada yaşıyorum. Ama kaza yapmadım. | Open Subtitles | أجل، أنا أعيش هناك لكنى لم أرتكب أى حادثة. |
Aslında, orada yaşıyorum; o kadar da kötü değil. | Open Subtitles | في الواقع , أنا أعيش هناك , إنه ليس بهذا السوء |
Anlıyorum ama ben orada yaşıyorum. Bütün araziyi mayınlardan temizledim. | Open Subtitles | فهمت, لكن أنا أعيش هناك, لقد نظفت كامل الحقل من الألغام |
Evet, orada oturuyorum. Ama kaza falan yapmadım. | Open Subtitles | أجل، أنا أعيش هناك لكني لم أرتكب أيّ حادثة |
Yumruğun tartışmayı sona erdirecek en iyi yol olduğunu düşünür ve artık orada yaşamıyorum. | Open Subtitles | يعتقد أن القوة, أفضل حل لإنهاء أي جدال وأنا لم أعد أعيش هناك |
Hayır orada yaşıyorum. Sana öderim, söz veriyorum. | Open Subtitles | كلا، أنا أعيش هناك يمكنني أن أدفع لك، أعدُك. |
orada yaşıyorum. Laredo'da hastanedeydim. | Open Subtitles | أنا أعيش هناك كنت مريضة في مشفي |
Dairemi yeniden boyadım. Yıllardır orada yaşıyorum. | Open Subtitles | دهنت شقتي مجدداً، أعيش هناك منذ سنوات |
- Çünkü orada yaşıyorum. - Sakın başlama Jack. | Open Subtitles | ــ لأنني أعيش هناك لا تبدأ بذلك , جاك |
- Orada yaşamıyorsun. - orada yaşıyorum. | Open Subtitles | ـ أنت لا تعيش هناك ـ أنا أعيش هناك |
Oraya gelen sensin. Ben orada yaşıyorum. | Open Subtitles | ,أنتِ من تأتين إلى المكتب أنا أعيش هناك |
Hayır, ben Polonyalıyım. orada yaşıyorum. Anlıyor musunuz? | Open Subtitles | لا أنا بولندي, أنا أعيش هناك, فهمت ؟ |
Ana gaz boruları şehrin ağına bağlı. Ben de orada oturuyorum. | Open Subtitles | المأخذ الرئيسيّ لشبكة الغاز في المدينة، إنّي أعيش هناك. |
Danny pek çok kızla düşüp kalkar. Ben orada oturuyorum. Hepsini takip edemem. | Open Subtitles | داني " يخرج مع كثير من الفتيات " وأنا أعيش هناك ولا أتابع الأمر |
Artık orada yaşamıyorum, tamam mı? Yepyeni bir adresteyim artık. | Open Subtitles | لم أعد أعيش هناك لدىّ عنوان جديد الأن |
Evet, bazen. Ama orada yaşamak istemiyorum. | Open Subtitles | نعم ، أحياناً ولكني لا أريد أن أعيش هناك |
İsrail'e gitmek istedim. Çünkü hayatımın son dönemlerini bir yahudi olarak orada geçirmek istiyordum. | Open Subtitles | و قد ذهبت لاسرائيل على أمل أن أعيش هناك كيهودى فى آخر أيام حياتة |
Artık orada kalmıyorum. | Open Subtitles | لن أعيش هناك بعد الآن، |
Ben de o tarafta oturuyorum. Yürüyelim mi? | Open Subtitles | أعيش هناك أيضاً أتريد الذهاب مشياً ؟ |
İki ise, ben o mahallede yaşamıyorum bile! | Open Subtitles | ..ثانيا انا حتى لا أعيش هناك لم أهتم اذا انفجر حتى؟ المسدس |
- 17 yaşına kadar orada yaşadım. | Open Subtitles | لا، كنت أعيش هناك حتى كان عمري 17. |
Annem orada yaşıyor. Bazen de ben. | Open Subtitles | -أمي تعيش هناك و أنا أعيش هناك بعض الأوقات |
Büyükannem İspanyol'dur. Küçükken orada yaşıyordum. | Open Subtitles | إن جدتي أسبانية، لقد كنت أعيش هناك في طفولتي. |
Ben de Şurada oturuyorum. | Open Subtitles | أنا أعيش هناك تقريباً |