| Eşyalarınızı aramak zorundayız. | Open Subtitles | سنقوم بتفتيش أغراضكم هل يوجد معكم أي خضراوات أو بذور؟ |
| Hayır. Eşyalarınızı aramak zorundayız. | Open Subtitles | علينا القيام بتفتيش أغراضكم يجب عليكم تفريغ العربة |
| Eşyalarınızı aramak zorundayız. Sebze veya tohum var mı? | Open Subtitles | سنقوم بتفتيش أغراضكم هل يوجد معكم أي خضراوات أو بذور؟ |
| - Evet. - Tamam. Neyse, annem herkesin gelip çatı katındaki eşyalarını almasını istiyor. | Open Subtitles | على أية حال ، إستمعوا ، أمي تريد من الجميع المجيء للحصول على أغراضكم الخاصة من العلية ، حسناً ؟ |
| Eşyalarınız buraya sapasağlam geldiler, zaten çok da eşyanız yokmuş. | Open Subtitles | أغراضكم هنا بأمان أو سلامة مع أنها قليلة |
| Eşyalarınızı aramak zorundayız. Malları indirmelisiniz. | Open Subtitles | علينا القيام بتفتيش أغراضكم يجب عليكم تفريغ العربة |
| Şimdi size emrediyorum. Eşyalarınızı toplayın ve kayıklara binin. | Open Subtitles | لذلك آمركم، اجمعوا أغراضكم واركبوا المراكب |
| Vildosola and Parraguez, Eşyalarınızı toplayın ve ofise gidin. | Open Subtitles | فيلدوسولا و براغويز اجمعوا أغراضكم وتعالوا إلى المكتب |
| Eşyalarınızı vereyim. | Open Subtitles | حسناً يا شباب قفوا أمام الطاولة سأحضر أغراضكم |
| Bu kadar, beni duydunuz. Eşyalarınızı toplayın ve gidin. | Open Subtitles | بالضبط، سمعتني، أنتم مطرودون اجمعوا أغراضكم وارحلوا |
| Eşyalarınızı öğlene kadar iyice toplayın ve bana öğleden sonra haber verin. | Open Subtitles | أريدكم أن تأخذوا وقتكم وأعلموني بعد ظهر اليوم اذا أخرجتم أغراضكم من هنا. |
| Pekâlâ, dinleyin! Eşyalarınızı toplayın, her an gitmeye hazır olun. | Open Subtitles | حسناً , إصغوا أجمعوا أغراضكم وإستعدوا للرحيل |
| Otobüsten inerken dikkatli olun ve Eşyalarınızı unutmayın. | Open Subtitles | يرجى الحذر عن الخروج من الحافلة ولا تنسوا أغراضكم |
| Oturduğunuz yerin altındaki kişisel Eşyalarınızı kontrol etmenizi tavsiye ederim. | Open Subtitles | كنوا حذرين حين تستعيدوا أغراضكم من تحت مقاعدكم |
| Trenden inerken, Eşyalarınızı yanınıza almayı unutmayın lütfen. | Open Subtitles | عند مغادرة القطار، تذكروا رجاء أن تأخذوا كل أغراضكم معكم |
| Eşyalarınızı kontrol edin, millet. | Open Subtitles | يجب عليكم تفقد أغراضكم في الحقيقة أنا أبحث عن مفاتيحي |
| Sana eşyalarını toplayıp şehrimden siktir olup gitmek için son bir şans veriyorum. | Open Subtitles | سأعطيكم فرصة أخيرة لحزم أغراضكم والرحيل عن مدينتي. |
| eşyalarını topla. | Open Subtitles | فلتحزموا أغراضكم ، هل لديك خزانة ؟ افتحها |
| Herkes eşyalarını toplasın. | Open Subtitles | الجميع , لموا أغراضكم , دعني أساعدك في هذا |
| Eşyalarınız istediğiniz kadar bizde kalabilir veya yağmur yağana kadar. | Open Subtitles | بإمكانك ترك أغراضكم هناك طالما احتجتم، أو على الأقل لغاية أن تمطر |
| Pekala çocuklar, Gereçlerinizi toplayın ve kaldırın. | Open Subtitles | حسناً، أيها الصبية والفتيات، جمّعوا أغراضكم وضعوها في حقائبكم أراكم غداً |