"أغلقته" - Translation from Arabic to Turkish

• kapattım
• kilitlemiştim
• kapattı
• kapatmış
• kapatır
• kapattın
• Kapatırsam
• kapatmıştı
• kilitledim
• Kapattığımı
• kapatmıştım
• Kilitlediğime
• sabitlemiştim

Bildiğimiz kadarıyla, sadece bir SNM o kadar uzun süre güç verebilir. kapattım onu. Her şey şu an çalışıyor.
فقط زى بى إم يمكنه توليد الطاقة لفترة كهذه و قد أغلقته

- Hayır, ben kapattım.
لقد أغلقت الهاتف بوجهي كلا، أنا أغلقته بوجهك

Güvenli bir şekilde kilitlemiştim, ne büyük felaket!
لقد أغلقته جيداً يالها من كارثة

Fabrikanın biri atıklarını bir okulun yakınlarına döküyordu. O'da onları kapattı.
مصنعٌ ما كان يتخلص من الأوحال بالقرب من مدرسة، وهي أغلقته.

Sağlık Bakanlığı mekanı 6 ay önce kapatmış.
أغلقته وزارة الصحة منذ ستة أشهر

İşim bitti doktor Longmire, kapatır mısınız lütfen?
انتهيتتماماًهنا. أيها الطبيب ، (لونجماير) أتمانع إنْ أغلقته من أجلى؟ أشكرك.

- Hayır, ışığı sen kapattın. - Hayır, kapatmadım.
لا ، أنت أغلقته - لا ، لم أفعل -

Kapıyı Kapatırsam burada beklediğimi unutur.
اذا أغلقته ستنسى انني هنا انتظرها

Bir önceki belediye başkanlığı kapatmıştı.
-قيادة المدينة السابقة أغلقته .

Onun resimlerinin hepsini çekmeyece kaldırdım ve kilitledim, ...sanki bir fark yaratacakmış gibi.
وضعت جميع صور زوجي في درج و أغلقته و كأن هذا سيصنع فرقا

kapattım ve her çıkış yerini kontrol ettim.
أغلقته و ودقّقت في كلّ أخرام الكهرباء.

Merak etme. Buraya getirmeden önce kapattım.
لا تقلق، أغلقته قبلما أحضره لهنا.

kapattım ve deliye döndü. Nightingale'in kim olduğunu bildiğini söylüyordu.
أغلقته ومن ثم جن جنونها، قائلة انها تعرف من هو "العندليب"

* Tatlı Rosalyn * - Zarfa koyup, ağzını kapattım.
وضعته في ظرف و أغلقته.

Ben kapattım. Uykuya ihtiyacım vardı. Özür dilerim.
أغلقته إحتجت أن أنام

Doğru değil. Ben kapattım.
ليس صحيحا أنا أغلقته.

(Gülüşmeler) 1,5 yaşındaki çocuğum banyo kapısına vuruyordu -- bilirsiniz işte, kendimi içeri kilitlemiştim -- (Gülüşmeler) ağlıyordum, gözyaşları yüzümden aşağı akıyordu.
(ضحك) وإبني ذو العام ونصف يقرع بشدة على باب الحمام -لأنني أغلقته على نفسي، كما تعلمون- (ضحك) يبكي، وتنهمر الدموع على وجهه.

Çünkü Gelth adı verilen yaratıklar, bu yarığı geçit olarak kullanıyorlardı. Bu kız, yarığı kapattı ve Dünya'yı kurtardı.
وكانوا سيستخدمون الشق كبوابةٍ . للعبور، لكنها أغلقته وأنقذت العالم

kapatmış. Bizi döngüye aldılar.
. لقد أغلقته - . إننا نستمع لتسجيل متكرر -

Hiç kapatır mıyım?
وهل أغلقته من قبل ؟

Neden kapattın o zaman?
إذن ، لمَ أغلقته ؟

Kapatırsam onu ölüme terk etmiş olurum.
إذا أغلقته, فسأدعه ليموت.

- Kapatamıyorum. - kilitledim de ondan aptal.
لا يمكنني أن أطفئه - هذا لأني أغلقته ياغبي -

Kapattığımı sanıyordum.
ظننت إني أغلقته

Müzede kapatmıştım, sonra açmayı unutmuşum.
لابد أنني أغلقته في المتحف و نسيت ان أفتحه

Uyku sersemiydim. Kilitlediğime neredeyse eminim.
كنت شبه نائم وأنا متأكد تقريباً بأني أغلقته

İşe yaramaz. İçeriden sabitlemiştim.
لا فائدة من هذا لقد أغلقته من الداخل