| Bu şekilde Güzel şarkı bozulmaz. | Open Subtitles | وبهذه الطريقة، فإنك لن تدمرِي أغنية جيدة. |
| Güzel şarkı var mı içinde? | Open Subtitles | هل به أي أغنية جيدة ؟ |
| Gerçekten Güzel şarkı. | Open Subtitles | أنهـا حقـاً أغنية جيدة |
| En azından ondan iyi şarkı söylemeyi kapmışım, değil mi? | Open Subtitles | على الأقل إستطعت الحصول على أغنية جيدة منه، صح؟ |
| - Dene mutlaka. Güzel şarkıdır. | Open Subtitles | اجل، يفترض أن تفعلي أنها أغنية جيدة. |
| Çünkü çatışmaya girdiğini bilirsin ve ve arka planda iyi bir şarkı vardır. | Open Subtitles | بعدئذ وجدنا أن أغنية جيدة تعمل في الخلفية تعطيك حماسة حقيقية |
| Güzel şarkı değil mi? | Open Subtitles | أغنية جيدة, أليس كذلك؟ |
| - Güzel şarkı. | Open Subtitles | إنها أغنية جيدة |
| Güzel şarkı. | Open Subtitles | إنها أغنية جيدة |
| Güzel şarkı. | Open Subtitles | أغنية جيدة |
| "Öfkenin Yumruğunu"nu çaldıkları sürece bana ne dedikleri umurumda değil. İyi şarkı. | Open Subtitles | لا آبه بذلك طالما سيغنون أغنية (فيست أوف ريدج) ، إنها أغنية جيدة |
| İyi şarkı. | Open Subtitles | إنها أغنية جيدة. |
| Bundan iyi şarkı çıkar. | Open Subtitles | سوف يصنع أغنية جيدة. |
| Güzel şarkıdır. | Open Subtitles | هذا هو أغنية جيدة. |
| - Güzel şarkıdır. | Open Subtitles | هذا هو أغنية جيدة. |
| Güzel şarkıdır. | Open Subtitles | ذلك a أغنية جيدة. |
| Senin için bir şarkı yazdım. Dinlemek ister misin? | Open Subtitles | لقد كتبت أغنية جيدة بالنسبة لك هل ترغبين في سماعها؟ |